Arif Nihat Asya Dağlar Şiiri

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Çekmece’den Maltepe’den îlerî
Gîtmemîş Sâdâbâd çelebîlerî
Alem tepesîne Alemdağ derler…
Böyle bîlmîş böyle yazmış eserler.

Dağlar var karanlık, dağlar var beyaz.
Korka korka eteğînden öper yaz;
Ağrıdağ, Babadağ, Gâvurdağ, îlgaz
Kubbelerdîr…dolaşır, aşılmaz.

Tendürük’te, Kop’ta Palandöken’de
Kurtların payı var gelîp geçende…
Kî alırlar vermek îstemesen de!

Dağlar var, tahtından înmeyen sultan
Dağlar var, yapılmış bundan, buluttan…
Dağlar var kî Bîngöl, Bînboğa, Süphan,

Medetsîz’ler, Mor’lar, Nur’lar, Yıldız’lar;
Karalar, Kızıllar, Bozlar, yağızlar…
Karla dolar ‘îmdat’ dîyen ağızlar;
Yollar kesen, haraç alan dağlar var.

Bolkarda çamların sakızı damlar…
Ve bîr yıldız düşer, tutuşur çamlar…
Bîr kızıl şehrâyîn olur akşamlar…
Tacı olan, tahtı olan dağlar var.

Tüter Sarıçîçek, burcu burcudur,
Akşamlar ya mor, ya turuncudur.
Ve kışın dünyanın öbür ucudur…

Sarkarken Cudînîn karları dal dal
Bağdaş kuradursun yollara Karhal!
‘Ferman padîşahın, dağlar bîzîmdîr;’
Dedî yerde bîr kurt, gökte bîr kartal.

Dönmez mîsînîz ey yolda kalanlar;
Yolcular, garîpler, garîp çobanlar;
Allahüekberde tekbîr alanlar?
Ovalar, konaklar, yollar aşırı
Bîrbîrînî selamlayan dağlar var.

Dağlar var, batının yangınında kor…
Dağlar var; adları Nemrut, Balahor…
Kayışdağ kîm, alemdağ kîm oluyor?

Lakîn ufukları görünce yoksul
Dağ yerîne kubbe yapmış îstanbul;
Kurşun şamdanlarda mumlar fîldîşî…
Kî pırıltıları sularda pul pul.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir