Atilla İlhan Mustafa Kemal’in Sofrası Şiiri

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Şiir yazan şair ruhlu tanınan Attila İlhan’ın tam ismi, Attilâ Hamdi İlhan’dır. 15 Haziran 1925’te İzmir’in Menemen ilçesinde doğdu. 11 Ekim 2005’te İstanbul’da yaşamını yitirdi. Attila İlhan Türk edebiyat ve düşünce dünyasına önemli katkıları olmuş ve 80 yıllık hayatına birçok roman, kitap, deneme ve senaryo sığdırdı. Attila İlhan‘ın babası şiire çok meraklı, okumayı seven, geniş bir roman ve şiir kitabı koleksiyonu olan, iyi derecede Osmanlıca bilen bir insandır. Geniş okuyucu kitlesi onu 1948 yılında ilk şiir kitabı olan ”Duvar”ı şiir kitabı ile tanır. Bu nedenle Attila İlhan’ın en güzel şiirlerini derleyerek anıyoruz. İşte Attila İlhan’dan “Fırat Rüzgâra Karşı Aktığı Zaman” sözleri…

Yarın akşam gelin dedim ya
Yırtık pırtık gelin zarar yok
Üç işimin biri barış
Biri dünya
Biri de sizsiniz dedim ya
Yarın akşam gelin
Ama mutlaka gelin
Buğday konuşacağız

Siz yukarı çiğli’den misiniz
O nasıl şey
Demek gözleriniz ışık tutmuyor
Ellerinizi bir sattınız bulamıyorsunuz
Bu evleri böyle tutan siz misiniz
O nasıl şey
İnsan gözlerine inanamıyor

Sofraya buyurun sofraya
Belli yorgunsunuz
Peynir kestim sucuk doğradım
Günbatımı erittim bakın ya
İçinizi ısıtırsınız
Su içersiniz
Sofraya buyurun sofraya
Buğday konuşacağız

Benim sizi bir görmüşlüğüm var
Dur dur nereden bileceğim
Ayvansaray’da dokumacı osman mı
Hani geceleyin şarabını içtiğimiz
Osman değil mi yanlışım mı var
Öyleyse dur sebat matbaasından ibrahim
Gözü daima tok karnı daima aç
Gördün mü nasıl bildim
İbrahim gel ellerini silmeden gel
Bu cıgara senin bu minder senin
İbrahim gel buyur sofraya
Gel dedim ya
Buğday konuşacağız

Ragıp saatin kaç saatin
Unutma dokuzda ajans dinleyeceğiz
Demek yine kitapların ellerinden tutuyorsun
Şiir deyip daldığın oluyor roman deyip daldığın
Yine çocuk bahçesinde mor salkımlar uyanıyor
Üniversite kitaplığında büyük kitapların
Bu sabah haydi hegel’i okuyorsun
St-simon’u yarın
Ragıp saatin kaç saatin
Beyazıt meydanında fıskiyeler davrandı mı
Haydi gel sahaflar çarşısına uğra da gel
Unutma bir tutam ışık getir sofraya
Bir avuç fikret getir bir yürek dolusu mustafa kemal
Kalpakları tozlu paşaların çığlıklı gözlerinden
Bir tutam kuvayı milliye mavisi
Bir avuç umut getir dedim ya
En iyisi
Sofraya buyur sofraya
Buğday konulacağız

Akşama yarın akşama gelin
İşte gelin hepinizi bekliyorum
Siz de gelin pamuk halkı tütün milleti
Hemen öylece gelin yabancı mıyız
Ağrı çobanları sizi de beklerim
Raman sen de gel çocuklarını da getir
Soframda şenlik olsun içim açılsın
Siz olmadınız mı yalnızım yadsıyım yabancıyım
Siz yok musunuz varlığım ne kelime
Yarın akşama gelin
Ama mutlaka gelin
Buğday konuşacağız

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir