Cemal Süreya Aritmetik İyi Kuşlar Pekiyi Şiiri

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

“1984 çıkıp gídíyordu dünyadan. saat 24’e doğru 67 ílímízín bazılarında bír sürü olay oldu. ben bunların ancak bír kısmını anlatacağım. tabíí, çok küçük olaylar.

Ankara’da bír çocuk erken uyudu, düşünde bír ırmağın kıyısında kocaman bír çíçek gördü; ata benzíyordu çíçek; konuşuyordu da. “ben” dedí, “gelecek yüzyılın çíçeğíyím.”

İstanbul’da, dolmabahçe’deki küçük saat kulesine bir kuş kondu. on renkliydi. “ben” dedi, “aslında on iki renkliyimdir, temmuzum ve ağustosum koptu.”

İzmir’de, karşıyaka’da sevinçli sesler işitildi. bunlar yunus balıklarının sesleriydi. “bizler” dediler, “bir kaptan gördük, parmaklarını sıcak ölçer olarak kullanıyordu.”

Kars’ta bir kale vardı. tarihçidir. sosyal bilgiler dersinden hep tam not almıştır. “ben, 1883’ü çok sevmiştim,” dedi, “şimdi yüz yaşına girmiştir; kim bilir nerelerde?”

Bursa’daki yeşil camii, edirne’deki selimiye camii’ni düşünüyordu. “hiçbir yılbaşını birlikte geçirmedik. ama minarelerimizin uçları anten gibidir; onların sayesinde haberleşebiliyoruz. bu gece, edirne’de çok mu rüzgar var acaba? Şu saate kadar bağlantı kuramadık.”

Aydın’da, trenden bir adam indi, elinde kocaman bir torba vardı. naylon torbalar var ya, işte onlardan. “eyvah!” Dedi, “başkasının torbasını almışım. bunun içinde birkaç oyuncak var. şimdi beni noel baba sanacaklar. “trabzon’da kıyı sessiz ve iyice tenhaydı. bir taka çalkalanıp duruyordu suda. “çok şükür,” dedi, “bu gece ay ışığı var; onunla kutluyorum yeni yılı.”

Mersin’in dağ köylerinden biri aslanköy’dür. bu köyde yaşlı bir çam ağacı gözlüklerini takmış, masanın başına geçmiş bir şeyler yazıyordu: “nedir bu yılbaşı günlerinde çam ağaçlarının başına gelenler! Danıştay’a başvuracağız. büyük millet meclisi’ne dilekçe sunduk. hep bizim dallarımızı mı kesecekler?”

İşte daha birçok şey oldu.

Erzurum kar altındaydı.

Bir kadın üşüyordu.

Bir otobüs bir yokuşu tırmanırken birdenbire durdu. “buraya kadar arkadaşlar!” Diye bağırdı yolculara. “ben geri dönüyorum.”
Döndü. hızla aşağı doğru ilerlemeye başladı. yolcular önce şaşırmış, sonra da korkmuşlardı. hepsi buz kesilmişti sanki. ama biraz sonra otobüs yeniden göründü. bu kez çok neşeliydi. “şaka,” dedi, “şaka yaptım yahu! 1 nisan şakası olur da, 1 ocak şakası olmaz mı?”

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir