Yemeğin Bereketlenmesi

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

YEMEĞİN BEREKETLENMESİ

Şanlı sahabi Hazret-i Câbir (Radıyallahü Anh)”den:

Nebiyyi Muhterem (Sallâllahü Aleyhi ve Sellem) günlerce yemek yemeden durdu. Çünkü yiyecek bir şey yoktu. Nihayet zevcelerinin evlerini dolaştı. Ne var ki, onlar da da tek lokma yiyecek bir şey bulamadı.. Sonra mübârek kızları Fâtıma’ya geldi:

— Kızım, dedi, yiyecek bir şey var mı? Zira pek acıktım!..

Fâüma-i Zehrâ (Radıyallahü Anhâ,), yaralı keklikler gibi çırpınarak atıldı:

—    Ey benim babam, sana canım feda!.. Fakat bir şey yok!..

Kâinatın Efendisi az sonra çıkıp gitti. Bir komşusu o ân Hazreti Fâtıma”ya iki çörekle bir parça et gönderdi.. Hazret-i Fâtıma (Radıyallahü Anhâ) derhal onlan aldı ve bir çanağın içine koydu ve dedi.-

—    Vallahi, kendi nefsime ve yanımdakilere Allahın Eesûlünü tercih ederim…

Hem Fâtıma-i Zehrâ, hem de çocukları bir lokma yiyeceğe muhtaçtı.. Haşan veya Hüseyin ikisinden birini Allahın Resulüne gönderdi:

—    Koş oğlum, dedeni çağır!..

Çocuk kuşlar gibi uçarcasına gitti ve Kâinatın Fahrini dâvet etti. Allahın Sevgilisi de kalkıp geldi… Fâüma-i Zehrâ, mübârek babasını karşılayıp:

—    Ey Allahın Resülü, dedi, her şeyim sana fedâ olsun!.. Allah bir şey göndermişti, onu da sana sakladım…

Alemlerin ve âdemlerin Efendisi dediler ki:

—    Kızım gel!..

Fâtıma-i Zehrâ (Radıyallahü Anhâ), çanağı getirip açınca bir de ne görsün, çanak et ve ekmekle ağızma kadar dolu değü mi!.. Fâtıma bu akıllan oynatan hâli görünce hayret etti ve bunun Yüce Allah tarafından bereketlendiril etiğini anladı…

Sanki gül dalındaki taze çiçekler gibi nazla safa üe titriyordu. Allah”a hamd etti, Resûlüne salât-ü selâm getirdi.. Yemeği Nebüer Nebisinin önüne koydu:

—    Buyur, ey Allahın Resûlü!..

Hâtemü’1 -Enbiyâ yemeği görünce Rabbine hamd ederek:

—    Ey Kızım, dedi, bu sana nereden geldi?

Hazret-i Fatima bir su gibi çağladı:

—    Allah tarafından gönderildi, babacığım!. Muhakkak ki Allah dilediğine hesapsız olarak nzık verir!..

Cenâb-ı Peygamber pek memnun oldular ve yine Allah’a hamd ettiler. Sonra da Fâtıma”ya hitaben dediler ki:

—    Seni lsrailoğullanmn hanımlarının efendisi durumuna getiren Allah”a hamdolsun, kızım!. Çünkü Allah onu bir şeyle rızıklandırdığı zaman veya Allah’dan bir şey istediği zaman, o Allah”dandır, Allah dilediğine hesapsız olarak nzık verir, derdi…

Daha sonra bütün ehl-i Beyt, yâni Peygamberin ev halkı ve zevceleri doyuncaya kadar o etle ekmeği yediler. Çanaktaki yemek hâlâ olduğu gibi duruyordu…

Hazret-i Fâtıma (Radıyallahü Anhâ), geri kalan yemeği bütün komşulara dağıttı. Yüce Allah o yemeği bereketlendirmiş ve çok hayırlı kılmıştı… (‘)

Elbette yüce yaratıcı dilediğini hesapsız nzıklandır-maya kâdirdir.. O öyle cömert bir sultandır ki, onun kerem sofrasından dost ta yer, düşman da…

Bir başka mu”cize =

Vasile b.El Eska anlatır:

Ben, suffe ehlindendim.. Suffe sahâbileri aç kalmışlar ve açlıktan şikayete başlamışlardı. Bana:

— Ey Vasile, dediler, Allahın Resûlüne git, bize yemek temin etsin. Yoksa halimiz pek perişan…

Ben hemen Nebiler Nebisinin mübârek huzuruna çıktım ve:

—    Ey Allahın Resûlü, dedim, arkadaşlarım açlıktan Şikayet ediyorlar, ne buyurursunuz?..

Allahın Resûlü, mü’minlerin annesi Âişe”ye:

—    Ey Âişe, dediler, bir şey var mı?

Hazret-i Âişe (Radıyallahü Anhâ):

_Ey Allahın Resulü, dedi, bir parça ekmekten başka bir şey yok!..,

—    Getir onu, yâ Âişe!..

—    Peki, ey Allahın Resûlü!..

Hazreto Âişe kabı getirip Nebiler Serverine verdi. Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) bir de çanak istedi. Ekmekleri çanağa boşalttı. Sonra da kendi eliyle tirit yapmaya başladı. Tirit, çanağı dolduracak kadar arttı. Kâinatın Fahri bana dönüp buyurdu ki:

—    Vasile!. Git arkadaşlarından on tanesini getir, fakat onuncusu sen ol!..

Gittim, benimle beraber on sahabiyi getirdim. Allahın Sevgili Resûlü:

—    Oturun, Besmele ile başlayın, yukarıdan değil, alt kısmından alın, çünkü bereket yukardan alt kısma doğru iner, buyurdu…

O gelenler doyuncaya kadar yediler. Sonra kalkıp gittiler, fakat çanaktaki yemek olduğu gibi duruyordu. . Rahmet Peygamber tekrar kendi mübârek eliyle tirit yapmaya başladı. Yine çanak doluncaya kadar tirit arttı.. Yine bana emir buyurdular-

—    Vasile!. Git, arkadaşlarından on tanesini getir!..

Gittim, on arkadaş daha getirdim… Allahın Resûlü

onlara:

—    Oturun, dedi. Oturdular, doyuncaya kadar aynı kaptan yediler, sonra kalktılar. Nebiler Nebisi tekrar:

—    Git, dedi, arkadaşlarından on tanesini daha getir!..

Yine gittim, on arkadaş daha getirdim. Onlar da tıpkı öbürleri gibi karınlarını doyurdular. Kâinatın Fahri yine sordular:

—    Kimse kaldı mı?

—    Evet, ey Allahın Resûlü, on kişi daha var!..

—    Git, onları da getir!..

Gittim, o on kişiyi de alıp geldim. Allahın Resûlü aynı emri onlara da tekrar ettiler:

—    Oturun ve Allahın ismiyle yeyin!..

Oturdular, karınları doyuncaya kadar yediler ve

sonra kalktılar. Çanaktaki yemek yine olduğu gibi duruyordu. Daha sonra Nebi (Aleyhisselâm):

—    Vasile, dedi, bunu Âişe’ye götür!..

Ben de çanak dolusu yemeği mü”minlerin. annesine götürüp verdim…

Görülüyor ki bu yemek hâdisesi Peygamberler Peygamberinin bir başka mucizelerinden…

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mersin eskort -
deneme bonusu
- deneme bonusu veren siteler - Goley90 Giriş - youtube beğeni satın al - buy youtube likes - istanbul escorts - beşiktaş escort - beylikdüzü escort - postegro - deneme bonusu veren siteler - deneme bonusu veren siteler - istanbul escort - Baywin Giriş - bonusu veren siteler - sahabet güncel adres - onwin kayıt - Aviator oyna - izle porno