İslam Göre Roman ve Hikaye çizgilerin Hükmü Nedir

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Gazetemizde çocuklar için İslâmî muhtevaya sahip roman ve hikâyeleri çizgi roman ve fotoroman haline getirmek istiyoruz. Bu konuda her iki husus için İslâm’ın hükmü nedir?

Roman ve hikâyeleri çizgi roman ve fotoroman haline getirmenin dinen caiz olup olmadığım soruyorsunuz. Roman ve hikâye gerçeğe değil, hayale dayandığı ve bazı kimseler ona şüphe ile baktıkları için önce İslâmî yönden onun durumuna, sonra onun çizgi roman ve fotoromana çevirmenin caiz olup olmadığmı beyan etmek istiyorum. Şöyle ki:

Roman ve hikâye gerçeğe değil, hayâle dayansa da yapıcı olup İslâmî değerleri tasvir edip hakka hizmet ederse caizdir. Kur’ân-ı Kerîm ve Ehâdis-i Nebeviyye birçok hakikatlere ışık tutup gerçeği muhatapların kafasına nakşetmek için çok mesel zikretmiştir. Hem de İslâm’ın hâkim olduğu zamanlarda hayale dayanan Makâmat-ı Harîrî, Kelîle ve Dimne gibi kitapların yazılıp terceme edilmesi ve itina ile okunması da bunu ifade ediyor (52).

Fakat beyazı siyah, siyahı beyaz gösterecek kadar gerçekleri değiştirip şehvet hislerini kamçılayan hikâye ve romanları yazmak ve telif etmek haramdır.

Roman ve hikâyeleri çizgi ve fotoroman haline getirme meselesine gelince durum şöyledir:

Bilindiği gibi cahiliyet devrinde cahiller ecdat ve salih kimseleri yadetmek için resim ve suretlerini gölgeli veya gölgesiz olarak yaparlardı. Zamanla bu resimlere kudsiyet izafe ederek onları uluhi-yet derecesine kadar çıkarttılar, tevhid bayrağım dalgalandırıp şirki yok etmeyi hedef edinen İslâm dini onun kökünü kurutmak

maksadıyla insan olsun hayvan olsun bütün canlı varlıkların resim ve suretlerini yasakladı. Numune olarak resmi yasaklayan hadislerden üç tanesini aşağıya alıyorum:

1— “Melekler; içinde resim, köpek ve cünüp bulunan bir eve girmezler” (Buhârî).

2— “Şu resimleri yapanlar kıyamette kendilerine, yaptığınızı canlandırınız, denilerek cezalandırılacaklardır” (Buhârî).

3— “Hz. Aişe (r.anha) üzerinde resim bulunan bir yastık satın almıştı. Peygamber (sav) onu görünce kapının önünde durup içeri girmedi. Hz. Aişe” (ra), yüzündeki memnuniyetsizliği sezdi ve dedi ki:

Allah’a, ve Resûlüllah’a tevbe ediyorum. Ne günah işledim Peygamber (sav):

Bu ne biçim yastıktır?

Üstüne oturup ona yaslanman için satın aldım.

Bu resimleri yapanlar cezalandırılacaklar ve kendilerine yaptığınızı canlandırınız denilecektir. Melekler, içinde resim bulunan bir eve girmezler” (Buharî ve Müslim).

Resim ve suretle ilgili çok şeyler söylenmiştir. İmam Nevevî, İbn Hacer, Remlî, Şirbinî ve İbn Âbidîn gibi Fakihler uzun uzadıya durumu izah etmişlerdir. Ben bunlardan Nevevî ile İbn Hacer’in sözlerini özet olarak nakletmekle yetineceğim.

“Canlı varlıkların resmini yapmak büyük günahlardan biridir. Çünkü hakkında büyük tehditler vaki olmuştur. Yapılan resim ister kendisine ehemmiyet verilen şeyler için olsun ister ehemmiyet verilmeyen şeyler için olsun. Çünkü bu Allah’ın yaratıcılık işinin bir taklididir.

Canlı varlıkların resmim bulundurmak ise iki çeşittir. Şayet resim duvara aslı veya elbise ve sarık gibi giyilen şeyler üzerinde olursa haramdır. Yoksa ayak altına serilen sergi veya yaslanılan yastık üzerine olursa haram değildir. Yalnız meleklerin girmesine engel olur mu, olmaz mı? Durum kesin olmamakla beraber, zahire göre haram olmazsa da bulundukları eve melekler girmez. Çünkü Peygamber (sav)’in resimle ilgili hadisi geneldir.

Kadı İyad diyor ki: “Bununla beraber küçük kızların oynadıkları bebekler için ruhsat vardır. Gölgeli, gölgesiz suretler arasında fark yoktur. Yalnız ağaç gibi cansız varlıkların resmini yapmakta bir sakınca yoktur. Ashab, Tabiin ve onları izleyen İmam A’zam, İmam Şâfiî, Maliki ve Sevri gibi zevatın mezhebi böyledir” (53).

İbn Hacer şöyle diyor: “Resim tam olmazsa yani başın veya göbekten itibaren yukarı kısmın veya vücudun orta kısmını yapmadan sadece baş ve ayakların resmini yapmak caizdir. Çünkü insanın sadece baş ile veya yukarıdan göbeğe kadar olan taraf ile yaşaması mümkün değildir” (54).

Yukarıda İmam Nevevî ile İbn Hacer’in özetlediğim sözlerinden anlaşılıyor ki, dinen, suret ve resmin putperestliğin temeli olduğundan onları yapmak ve bulundurmak caiz değildir. Ancak ayak altında veya ehemmiyetsiz bir yerde olursa bulundurulması caiz olduğu gibi tapu, nüfus cüzdanı ve pasaport gibi zaruri iş ve muameleler için gerekli ve bunlara yapıştırılan resim noksan olduğundan onu çekmek ve çektirmek de caizdir.

Ayrıca yalnız insan ve hayvanın başım veya göbekten itibaren yukan kısmım veya ortasını yapmadan baş ve ayaklan çizgi ve işaretlerle tasvir etmekte de beis yoktur. Binaenaleyh İslâm’a göre roman ve hikâyeleri İslâmî muhtevaya sahip olduğu takdirde çizgi roman ve fotoroman haline getirebilmek için yapılan resim ve suret tamam olmamalı yani yalnız başı olmalı veya baştan göbeğe kadar olması yahut orta kısmının olmaması lâzımdır. Aksi takdirde dinen caizdir denilemez.

Dipnot

(53) Zevacir, c. 2, s. 33

(54) Tuhfetül Muhtâc, İbn Kasım ile beraber, c. 7 s. 433

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mersin eskort -
deneme bonusu
- deneme bonusu veren siteler - Goley90 Giriş - youtube beğeni satın al - buy youtube likes - istanbul escorts - beşiktaş escort - beylikdüzü escort - postegro - deneme bonusu veren siteler - deneme bonusu veren siteler - istanbul escort - Baywin Giriş - deneme bonusu veren siteler - deneme bonusu veren siteler - bonusu veren siteler - sahabet güncel adres - onwin kayıt