Musafaha Nedir

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Musâfaha : Mufâ’ale babından masdar olup iki kişinin el sıkışması manasına gelir. Hadis usulünde uluvvu nisbînin bedel ve musavvattan sonra gelen üçüncü şeklidir. İbnu’s-Salah’a göre musafaha, bir ravinin söz gelişi Müslimin Sahihinde bulunan bir hadisi Müslim’in şeyhine-onunla Hz. Peygamber arasındaki ravi sayısından az olmayan raviden meydana gelen âli bir isnadla-ulaşarak rivayet etmesine denir. 861

İbn Hacer’e göre ise bir musannifin talebesine, isnad bakımından onunla Hz. Peygamber arasındaki ravi sayısına eşit sayıda raviden oluşan âli isnadla ulaşarak rivayete denir. Bir başka deyişle bir musannifin talebesine ulaşmada isnad itibariyle müsavatın hasıl olmasıdır. Açıklamak gerekirse, Meselâ en-Neseî, kendisi ile Hz. Peygamber (s.a.s) arasında on bir ravi olan isnadla bir hadis rivayet etmiştir.

Eğer bir başka ravi aynı hadisi Nesei’nin isnadından ayrı bir isnadla ve Hz. Peygamber (s.a.s)’le arasında onbir ravi olarak rivayet ederse- iki isnad müsavi olduğundan- buna musâvât adı verilir. (Bk. Musâvât). Şayet aynı musâvât Neseî’den hadis rivayet eden bir talebesine ulaşmakta olursa buna da musafaha denir. Böyle müsavata musafaha denilmesi karşılaşan iki kişi arasında çok kere el sıkışmanın adet oluşu dolayısıyledir. 862

Bu iki tarif arasında önemli bir fark yoktur; zira müsavatın bir ravinin şeyhi ile herhangi bir musannif veya musannifin talebesi arasında olması aynıdır. Söz gelişi bir ravinin şeyhi ile bir musannif arasında musâfahanın olması onun musannıfa mülaki olmasiyle birdir. 863 Burada şu hususu önemle belirtmek gerekir ki bir hadisin isnadının, güvenilir kitaplardan birinde yeralan isnadına nisbetle âlî sayılabilmesi için kitap müellifi ile musafaha hasıl olan ravi arasında uzun sayılan bir zamanın geçmiş olması gerekir.

864Aynı asırda yaşamış muhaddisler arasında uluv olabilirse de musafaha söz konusu olmaz. Meselâ es-Suyûtî üç hadiste kendisi ile Hz. Peygamber arasında on ravi bulunduğunu söyler. Neseî’de “Kul huva’llahu ahad (ihlas suresi) Kur’ân-i Kerim’in üçte birine denktir” hadisini altısı tabiînden olmak üzere on kişinin bulunduğu bir isnadla rivayet etmiş ve “bundan daha uzun bir isnad bilmiyorum” demiştir. 865es-Suyûtî ile Nese’î arasında vefat tarihleri itibariyle altı asırlık bir zaman farkı vardır, es-Suyûtî’nin üç hadiste, Nese’î gibi kendisiyle Hz. Peygamber arasında on ravi olması uluvda müsavattır. Şayet musâvât Nese’i den hadis almış bir kimse ile es-Suyûtî arasında veya es-Suyûtî’nin hadis aldığı şeyhi ile Neseî arasında olsaydı musafaha hasıl olurdu.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir