Kur’anı Kerim’de Acizlik ve Aciz Bırakmak ile ilgili Ayetler

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Konularına göre Kur’an sistematik Kur’an fihristi kelime sözleri. Kuranı Kerimde Acizlik Aciz Bırakmak hakkında neler söylüyor? Acizlik-Aciz Bırakmakı anlatan ayetler nelerdir? Acizlik Aciz Bırakmak Kur’anı Kerim de geçen sure ve ayetlerin anlamları meali nedir?

Maide Suresi, 31. ayet meali : Derken, Allah, ona, yeri eşeleyerek kardeşinin cesedini nasıl gömeceğini gösteren bir karga gönderdi. “Bana yazıklar olsun” dedi. “Şu karga kadar olup da kardeşimin cesedini gömmekten aciz miyim?” Artık o, pişman olmuştu.

Maide Suresi, 31. ayet okunuşu : Fe beasallâhu gurâben yebhasu fîl ardı li yuriyehu keyfe yuvârî sev’ete ahîh(ahîhi) kâle yâ veyletâ e aceztu en ekûne misle hâzel gurâbi fe uvâriye sev’ete ahî, fe asbaha minen nâdimîn(nâdimîne).


En’am Suresi, 134. ayet meali: Hiç şüphesiz, size vadedilen mutlaka gelecektir. Ve siz aciz bırakılacak değilsiniz.

En’am Suresi, 134. ayet okunuşu : İnne mâ tûadûne le âtin ve mâ entum bi mu’cizîn(mu’cizîne).


Enfal Suresi, 59. ayet meali : İnkar edenler, kaçıp-kurtulduklarını sanmasınlar; gerçek şu ki, onlar (Bizi) aciz bırakamazlar.

Enfal Suresi, 59. ayet okunuşu : Ve lâ yahsebennellezîne keferû sebekû, innehum lâ yu’cizûn(yu’cizûne).


Tevbe Suresi, 2. ayet meali : Bundan böyle yeryüzünde (size tanınmış bir süre olarak) dört ay dolaşın. Ve bilin ki Allah’ı aciz bırakacak değilsiniz. Gerçekten Allah, inkar edenleri hor ve aşağılık kılıcıdır.

Tevbe Suresi, 2. ayet okunuşu : Fesîhû fil ardı erbeate eşhurin va’lemû ennekum gayru mu’cizîllâhi ve ennallâhe muhzîl kâfirîn(kâfirîne).


Tevbe Suresi, 3. ayet meali: Ve büyük Hacc (Hacc-ı Ekber) günü, Allah’tan ve Resûlü’nden insanlara bir duyuru: Kesin olarak Allah, müşriklerden uzaktır, O’nun Resûlü de… Eğer tevbe ederseniz bu sizin için daha hayırlıdır; yok eğer yüz çevirirseniz, bilin ki Allah’ı elbette aciz bırakacak değilsiniz. İnkar edenleri acı bir azapla müjdele.

Tevbe Suresi, 3. ayet okunuşu : Ve ezanun minallâhi ve resûlihî ilen nâsi yevmel haccıl ekberi ennallâhe berîun minel muşrikîne ve resûluh (resûluhu), fe in tubtum fe huve hayrun lekum, ve in tevelleytum fa’lemû ennekum gayru mu’cizîllâh (mu’cizîllâhi), ve beşşirillezîne keferû bi azâbin elîm(elîmin).


Yunus Suresi, 53. ayet meali : “Bu bir gerçek mi?” diye senden haber soracaklar. De ki: “Evet, Rabbime andolsun ki, şüphesiz gerçektir ve sizler aciz bırakacak değilsiniz.”

Yunus Suresi, 53. ayet okunuşu : Ve yestenbiûneke ehakkun hû(hûve), kul î ve rabbî innehu le hakkun ve mâ entum bi mu’cizîn(mu’cizîne).


Hud Suresi, 20. ayet meali : Bunlar, yeryüzünde (Allah’ı) aciz bırakacak değildir ve bunların Allah’tan başka velileri yoktur. Azap onlar için kat kat artırılır. Bunlar (hakkı) işitmeye güç yetirmezlerdi ve görmezlerdi de.

Hud Suresi, 20. ayet okunuşu : Ulâike lem yekûnû mu’cizîne fîl ardı ve mâ kâne lehum min dûnillâhi min evliyâ(evliyâe), yudâafu lehumul azâb(azâbu), mâ kânû yestetîûnes sem’a ve mâ kânû yubsirûn(yubsirûne).


Hud Suresi, 33. ayet meali : Dedi ki: “Eğer dilerse, onu size Allah getirir ve siz (O’nu) aciz bırakacak değilsiniz.”

Hud Suresi, 33. ayet okunuşu : Kâle innemâ ye’tîkum bihillâhu in şâe ve mâ entum bi mu’cizîn(mu’cizîne).


Nahl Suresi, 46. ayet meali : Ya da onlar, dönüp-dolaşmaktalarken, onları yakalayıvermesinden (mi emindirler?) Ki onlar (bu konuda Allah’ı) aciz bırakacak değildirler.

Nahl Suresi, 46. ayet okunuşu : Ev ye’huzehum fî tekallubihim fe mâ hum bi mu’cizîn(mu’cizîne).


Hac Suresi, 51. ayet meali: Ayetlerimiz konusunda acze düşürücü çabalar harcayanlar, alevli ateşin halkıdır.

Hac Suresi, 51. ayet okunuşu :
Vellezîne seav fî âyâtinâ muâcizîne ulâike ashâbul cehîm(cehîmi).


Nur Suresi, 57. ayet meali : İnkara sapanların, yeryüzünde (Allah’ı) aciz bırakacaklarını sanma. Onların son barınma yerleri ateştir. Ne kötü bir dönüştür o.

Nur Suresi, 57. ayet okunuşu : Lâ tahsebennellezîne keferû mu’cizîne fîl ard(ardı), ve me’vâhumun nâr(nâru), ve le bi’sel masîr(masîru).


Ankebut Suresi, 22. ayet meali : Siz yerde ve gökte (Allah’ı) aciz bırakamazsınız. Sizin Allah’ın dışında veliniz yoktur, yardım edeniniz de yoktur.

Ankebut Suresi, 22. ayet okunuşu : Ve mâ entum bi mu’cizîne fîl ardı ve lâ fîs semâi ve mâ lekum min dûnillâhi min veliyyin ve lâ nasîr(nasîrin).


Sebe Suresi, 5. ayet: (Sözde) Aciz bırakmak için ayetlerimiz hakkında çaba harcamış olanlar, işte onlar; onlar için de (en) iğrenç olanından acı bir azap vardır.

Sebe Suresi, 5. ayet okunuşu : Vellezîne seav fî âyâtinâ muâcizîne ulâike lehum azâbun min riczin elîm(elîmun).


Fatır Suresi, 44. ayet: Yeryüzünde gezip dolaşmıyorlar mı ki, kendilerinden öncekilerin nasıl bir sona uğradıklarını görsünler; üstelik onlar kuvvet bakımından kendilerinden daha güçlüydüler. Göklerde ve yerde Allah’ı aciz bırakacak hiçbir şey yoktur. Şüphesiz O, bilendir, güç yetirendir.

Fatır Suresi, 44. ayet okunuşu : E ve lem yesîrû fîl ardı fe yenzurû keyfe kâne âkıbetullezîne min kablihim ve kânû eşedde minhum kuvveh(kuvveten), ve mâ kânallâhu lî yu’cizehu min şey’in fîs semâvâti ve lâ fîl ard(ardı), innehu kâne alîmen kadîrâ(kadîren).


Zümer Suresi, 51. ayet meali: Böylece, kazandıkları kötülükler(in acı sonucu) onlara isabet etti. Bunlardan zulmetmiş olanlara da, kazandıkları kötülükler isabet edecektir. Ve onlar (bunu kendilerine uygulamaktan Allah’ı) aciz bırakabilecekler değildirler.

Zümer Suresi, 51. ayet okunuşu : Fe esâbehum seyyiâtu mâ kesebû, vellezîne zalemû min hâulâi se yusîbuhum seyyiâtu mâ kesebû ve mâ hum bi mu’cizîn(bimu’cizîne).


Şura Suresi, 31. ayet meali : Siz yeryüzünde (O’nu) aciz bırakacak değilsiniz. Ve sizin Allah’ın dışında ne bir veliniz vardır, ne bir yardımcınız.

Şura Suresi, 31. ayet okunuşu : Ve mâ entum bi mu’cizîne fîl ard(ardı), ve mâ lekum min dûnillâhi min veliyyin ve lâ nasîr(nasîrin).


Ahkaf Suresi, 32. ayet meali : “Kim Allah’a davet edene icabet etmezse, artık o, yeryüzünde (Allah’ı aciz bırakacak değildir ve onun O’ndan başka) velileri yoktur. İşte onlar, apaçık bir sapıklık içindedirler.”

Ahkaf Suresi, 32. ayet okunuşu : Ve men lâ yucib dâiyallâhi fe leyse bi mu’cizin fîl ardı ve leyse lehu min dûnihî evliyâu, ulâike fî dalâlin mubîn(mubînin).


Cin Suresi, 12. ayet meali : “Biz şüphesiz, Allah’ı yeryüzünde asla aciz bırakamıyacağımızı, kaçmak suretiyle de O’nu hiçbir şekilde aciz bırakamıyacağımızı anladık.”

Cin Suresi, 12. ayet okunuşu : Ve ennâ zanennâ en len nu’cizallâhe fîl ardı ve len nu’cizehu herebâ(hereben).

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mersin eskort -
deneme bonusu
- deneme bonusu veren siteler - Goley90 Giriş - youtube beğeni satın al - buy youtube likes - istanbul escorts - beşiktaş escort - beylikdüzü escort - postegro - deneme bonusu veren siteler - deneme bonusu veren siteler - istanbul escort - Baywin Giriş - bonusu veren siteler - sahabet güncel adres - onwin kayıt - Aviator oyna