Burnunun direği sızlamak :
Maddi veya manevi çok üzülmek.
Burnunun ucunu görememek :
1.Çok dikkatsiz ve dalgın olmak. 2. Çok sarhoş olmak.
Burun bükmek :
Küçümsemek, önem vermemek.
Buyur etmek :
Konuğu saygı ile karşılayıp içeri almak veya sofra çağırmak.
Buyurun ( buyrun ) cenaze namazına :
Hiç istenmeyen, beklenmedik bir sonuç, kötü bir durum karşısında “ne yazık ki durumu düzeltmek için yapılacak bir şey yok” anlamında kullanılır.
Buz gibi soğumak :
Artık hiç sevmemek, nefret etmek, tiksinmek.
Buz kesilmek :
1. Çok üşümek. 2. Fazla korku veya heyecandan hareketsiz kalmak.
Buzlar çözülmek :
1. Aradaki anlaşmazlıkların bitmesi. 2. Buzlar erimeye, kırılmaya başlamak.
Bülbül gibi şakımak :
Güzel sesle, neşeyle konuşmak.
Bülbül kesilmek :
1 Bir sebepten çok ve çabuk konuşmak. 2. Baskı ya da etki altında bildiği her şeyi anlatmak.
Büyük söz söylemek :
1. Yapacağı bir şey hakkında kesin konuşarak övünmek. 2. Başkasının düştüğü kötü duruma düşmeyeceğini söyleyerek övünmek
Büyüklük taslamak (satmak) :
Kendini üstün görmek, böbürlenmek.
Büyümüş de küçülmüş :
Davranışları ve konuşmaları yaşının gerektirdiğinin üstünde olan, büyüklere benzeyen, küçük, cesur, akıllı çocuk.