H HARFİ İLE BAŞLAYAN DEYİMLER
Halden anlamak : Bir kimsenin içinde bulunduğu güç durumu sezerek anlayış göstermek.
Hale yola koymak : Bir işi düzene sokmak.
Halel getirmek : Bozmak, zarar vermek.
Halep oradaysa, arşın burada : İddiada bulunmak. Şu şu başarıları kazandım demek kolay. Şimdi koşullar hazır, iddianı kanıtla da görelim.
Hali duman (harap) olmak : Çok kötü duruma düşmek, yıkıma uğramak.
Hali vakti yerinde olmak : Maddi yönden durumu iyi olmak, oldukça zengin olmak.
Halil İbrahim bereketi : Bol kazanç, refah.
Halim selim : Doğruluktan ayrılmayan, uysal ve sakin.
Haline köpekler gülmek : Çok aşağılayıcı bir durumda olmak, durumu çok kötü ve gülünç olmak.
Halilhamur olmak : Bir şeyin içinde eriyip onunla kaynaşarak uyuşmak.
Halsiz düşmek : Yorulmak, bitkin düşmek.
Halt etmek (yemek, karıştırmak) : Kötü, uygunsuz bir davranışta bulunmak.
Halvet olmak : 1. Dayanılmaz derecede sıcak olmak. 2 Biriyle baş başa görüşmek için bir odaya kapanmak.
Hamam anası : 1. Kadınlar hamamı natırlarının başı. 2. İri yapılı, güçlü kadın.
Hammallığını etmek : İşin önemsiz fakat ağır ve yorucu yükünü taşımak.
Hangi (ne) akla hizmet ediyor? : Böyle akla mantığa sığmayan biri işi nasıl yapabilir? anlamında kullanılır.
Hangi dağda kurt öldü : Nasıl oldu da kendisinden beklenmeyen böyle güzel bir davranışta bulundu? anlamında kullanılır.
Hangi rüzgar attı? : Bir yere uzun süre uğramamışken, beklenmedik bir zamanda gelenlere sitem yollu söylenir.
Hanım evladı : Nazlı büyümüş kimse, çıtkırıldım.
Hapı yutmak : Kurtulması güç, kötü bir duruma düşmek.
Har vurup harman savurmak : Düşüncesizce ve hesapsızca harcamak, bol bol harcayıp tüketmek.