Kazık İle İlgili Deyimler ve Anlamları

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
  • Arının yuvasına kazık (çöp) dürtmek
    tehlikeli kişiyi kışkırtmak.
  • Bir fende kazık kakmak (çakmak)
    bir bilgi veya bilim dalında saplanmış kalmak: ‘bir fende kazık kakmaktansa hepsinden birer parça malumat kapma fikrinde idi.’ -h. R. Gürpınar.
  • Dünyaya kazık çakmak (kakmak)
    tkz. çok uzun ömürlü olmak, çok yaşamak.
  • İpten kazıktan kurtulmuş
    her türlü kötülüğü yapacak yaradılışta olan (kimse): ‘işte şimdi gördüğünüz gibi hırsızların, esrarkeşlerin, ipten kazıktan kurtulmuş, gözü kanlı canilerin arasında çilemi dolduruyorum.’ -h. Taner.
  • Kazık atmak
    aldatmak, kazıklamak: ‘bütün ilişkileri birilerine kazık atmak üzerine kurulu.’ -a. Ümit.
  • Kazık dikmek
    devamlı kalmak, ebediyen yaşamak: ‘dünyaya kim kazık dikecek?’ -ö. Seyfettin.
  • Kazık gibi
    dimdik ve sert: ‘kara, kuru, kibirli, kazık gibi bir kadın, komutan muhsin bey, bunun neresini beğenmiş?’ -h. E. Adıvar.
  • Kazık kadar
    tkz. kocaman (kimse).
  • Kazık yemek
    aldatılmak, kazıklanmak: ‘o levhayı görünce istediği parayı verip afiyetle kazığı yiyerek çıkarsın.’ -h. R. Gürpınar.
  • Kazık yutmuş gibi
    baston yutmuş gibi.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mersin eskort -
deneme bonusu
- deneme bonusu veren siteler - Goley90 Giriş - youtube beğeni satın al - buy youtube likes - istanbul escorts - beşiktaş escort - beylikdüzü escort - postegro - deneme bonusu veren siteler - deneme bonusu veren siteler - istanbul escort - bonusu veren siteler - sahabet güncel adres - onwin kayıt - Aviator oyna - izle porno