Yazboz tahtasına çevrilmek (döndürmek)
Bir konuda art arda birbirini tutmayan kararlar alınmak: ‘millete mal olmuş şehitlerin, büyük hizmet sahiplerinin saygınlığı ulu orta yazboz tahtasına çevrilemez.’ -h. Taner.
Yaş tahtaya (yere) basmamak
Bir işte uyanık davranarak aldanmamak.
Tecrübe tahtasına dönmek
Üst üste başarısız denemelere konu olmak.
Tecrübe tahtasına çevirmek
Üst üste başarısız denemelere konu etmek: ‘hastaları tecrübe tahtasına çevirmiş nice vakaları rastgele bir kinin tedavisiyle tedavi ettiğimi bilirim.’ -r. N. Güntekin.
Tahtaya kalkmak
Öğrenci sınıfta kara tahta önüne çıkmak.
Tahtaya kaldırmak
Öğrenciyi sözlü sınav için sınıftaki tahtanın önüne çağırmak.
Tahtalıköyü boylamak
Ölmek.
Tahta çıkmak
Hükümdar olmak: ‘sultan süleyman tahta çıkar çıkmaz, babası namına inşa ettirdiği cami 1522’de bitmiş ve halka açılmıştır.’ -y. K. Beyatlı.
Kuru tahtada kalmak
Eşyası elinden gitmek, çıplak evde oturma durumunda kalmak.
Kafasının bir tahtası eksik (noksan) (olmak)
Alay akıl dışı davranışlarda bulunan.
Deneme tahtasına çevirmek
Bir şey üzerinde bilgisizce tedavi, onarım vb. işler yapmak.
Çürük tahtaya basmak
Tedbirsizlik edip sonu tehlikeli olabilecek bir işe girişmek.
Bir tahtası eksik
Tkz. akılca eksik, yarım akıllı.
Bayram haftasını mangal tahtası anlamak
Şaka sözü, konu ile hiçbir ilgisi olmayacak biçimde ters anlamak.
