İsim | Anlamı | Cinsiyet |
NEVBAHAR | İlkbahar, ilkyaz | KIZ |
NEVBAHT | Yeni şansı açılmış, şansı açık. | KIZ |
NEVBAR | 1. Genç kız. 2. Turfanda çıkan meyve ve çiçek. | KIZ |
NEVBARE | Turfanda yemiş. Taze yeşillik. | KIZ |
NEVCAN | Yeni doğmuş | KIZ |
NEVCİ | Makam, ahenk ve nasip ile ilgili. Ali Şakir’in lakabı. | ERKEK |
NEVCİVAN | Genç, delikanlı. | ERKEK |
NEVEDA | Yeni tavır, yeni eda. “Nev” ve “eda” kelimelerinden birleşik isim. | KIZ |
NEVESER | Türk Müziğinde Dede Efendi’nin bulduğu bileşik bir makam | KIZ |
NEVFEL | Deniz, Derya. Sahabe isimlerindendir. | ERKEK |
NEVGECE | Yeni yeni oluşan gece | KIZ |
NEVGÜL | Yeni açmış gül | KIZ |
NEVHAYAT | Yeni hayat, yeni yaşam. | KIZ |
NEVHİZ | Genç. Yeni yetişmiş, yeni çıkmış. | ERKEK |
NEVİD | Yeni, yepyeni | Kız/Erkek |
NEVİDE | İyi, sevinçli haber. | KIZ |
NEVİN | Yeni | KIZ |
NEVİNUR | Renk ışık. | KIZ |
NEVİR | 1. Parlaklık. 2. Ağaç çiçeği. | KIZ |
NEVİT | İyi, sevinçli haber, müjde. | ERKEK |
NEVNİHAL | Taze fidan, ağacın taze sürgünü. | KIZ |
NEVRA | Beyaz çiçek. Işıklı olma, parlaklık. | KIZ |
NEVRED | Gezen, dolaşan, yol alan. | ERKEK/KIZ |
NEVREDDİN | Dinin ışığı, aydınlığı. Türk dil kuralına göre “dA” olarak kullanılır. | ERKEK |
NEVRES | Yeni yetişen. | KIZ |
NEVRESTE | Yeni yetişen. | KIZ |
NEVRİYE | Işıkla, parlaklıkla, aydınlıkla ilgili. | KIZ |
NEVRUZ | 1. Yeni gün. 2. İlkbahar başlangıcı. 3. Türk müziğinin makamlarından. | KIZ |
NEVSAL | Yeni yıl. | ERKEK |
NEVSALE | Genç, taze, küçük. | KIZ |
NEVŞAH | 1. Yeni dal. 2. Yeni bitmiş .geyik boynuzu. | ERKEK |
NEVZAD | Yeni doğmuş. Yeni doğan. Türk dil kuralı açısın dan “d/t” olarak kullanılır. | ERKEK |
NEVZAR | Yeni ağlayış, ağlaması güzel olan. | ERKEK/KIZ |
NEVZAT | Yeni doğmuş çocuk | ERKEK |
NEVZENİN | Yeni tarz yeni yöntem. | ERKEK/KIZ |
NEYİR | Işıklı, aydınlık, parlak | KIZ |
NEYLAN | Gerçekleşmiş dilek, murada erme | KIZ |
NEYYİR | Nurlu, parlak. Işıklı cisim. Güneş. | ERKEK |
NEYYİRE | Nurlu, parlak. Işıklı cisim. Güneş. | KIZ |
NEYZEN | Ney çalan | ERKEK |
NEZAFET | Temizlik, paklık. | KIZ |
NEZAHAT | İç temizliği, paklık | KIZ |
NEZAKET | Naziklik, zariflik, incelik ç | KIZ |
NEZİH | Temiz, pak, seçkin | ERKEK |
NEZİHE | Temiz, pak | KIZ |
NEZİHİ | Temizlikle, saflıkla ilgili | ERKEK |
NEZİR | Adamak anlamında | ERKEK |
NEZİRE | Adamak anlamında | KIZ |
NEZZAM | Nizam veren düzenleyen. | ERKEK |
NİCE | ne kadar, ne denli, nasıl, oldukça çok | KIZ |
NİDA | Bağırma, sesle çağırma, haykırma | KIZ/ERKEK |
NİGAH | 1. Bakış, bakma. 2. Göz. | KIZ |
NİGAR | Resim kadar güzel sevgili; Nakış; Resim | KIZ |
NİHAD | Tabiat huy, yaratılış, kişilik, bünye. Türk dil kuralı açısından “d/t” olarak kullanılır. | ERKEK |
NİHAL | İnce ve düzgün vücutlu sevgili. Fidan, taze sürgün. | KIZ |
NİHALE | 1. Yeni yetişmiş, düzgün, fidan. 2. Avcı, korkuluğu. 3. Döşeme, döşenecek şey. | KIZ |
NİHAN | Saklanmış, gizli olan; Sır | KIZ |
NİHAT | Huy, tabiat, yaradılış | ERKEK |
NİHAVEND | 1. İran’ın batı yöresinde ünlü bir kent. 2. Musikide bir makam. | KIZ |
NİHAYET | 1. Son. Sonunda. | ERKEK/KIZ |
NİJAD | Soy, nesil, neseb. Tabiat, cibilliyet. | ERKEK |
NİKAN | İyiler, hoşlar. | ERKEK/KIZ |
NİKBİN | İyimser. | KIZ |
NİKHU | İyi huylu, huyu güzel. Kadın ve erkek adı olarak kullanılır. | KIZ |
NİL | Çivit. Mısır’da bir nehir | KIZ |
NİLAY | Işıklı mavi, ışıklı lacivert. | KIZ |
NİLAYDA | Ayda akan nehir | KIZ |
NİLGÜN | Lacivert renkli, çivit renginde | KIZ |
NİLHAN | Nil’in hanı | KIZ |
NİLSU | Çivit. Mısır’da bir nehrin suyu | KIZ |
NİLÜFER | Durgun sularda yetişen, değişik renkli ve uzun ömürlü su bitkisi | KIZ |
NİMET | İyilik, iyi bir yaşantı için gerekli şeyler | KIZ |
NİMETULLAH | Allah’ın nimeti. | ERKEK |
NİMRE | Dişi kaplan. | KIZ |
NİRAN | Nurlar, aydınlıklar, ışıklar. Ateşler. Cehennem. | KIZ |
NİSA | Kadın, kadınlar. | KIZ |
NİSAN | Gelin çiçeği; İlkbaharın ilk ayı | KIZ |
NİSANUR | Nurlu kadın | KIZ |
NİŞAN | 1. İm, iz, belirti. 2. Amaç, hedef. 3. Tuğra, madalya. | ERKEK |
NİŞANBEY | 1. İm, iz, belirti. 2. Amaç, hedef. 3. Tuğra, madalya. | ERKEK |
NİTELİĞİYLE | Göze çarpan; seçilmiş | ERKEK |
NİYAZ | 1. Yalvarma, yakarma. Dua. 2. Bazı tarikatlarda küçüğün büyüğe karşı olan selam, saygı ve duası. 3. İhtiyaç, muhtaçlık. | ERKEK |
NİYAZİ | Yalvarma, yakarma | ERKEK |
NİZAM | Sıra, dizi, düzen, kural | ERKEK |
NİZAMETTİN | Düzenli, tertipli | ERKEK |
NİZAMİ | Kurallara uygun, düzenle ilgili | ERKEK |
NOYAN | Baş komutan, bey. | ERKEK |
NUH | Üçüncü peygamber | ERKEK |
NUHAYLE | İrak’ta, Kufe’ye yakın bir mevki. | ERKEK |
NUHBE | Herşeyin seçilmişi, seçkin, seçilmiş, aydınlanmış. | KIZ |
NUHCAN | Üçüncü peygamber | ERKEK |
NUHİ | Nuh’a ait, Nuh ile ilgili. Pek eski. | ERKEK |
NUKAN | Aydınlık soydan gelen kişi | ERKEK |
NUMAN | Kan / gelincik | ERKEK |
NUR | Aydınlık, parıltı, parlaklık | KIZ |
NURAL | Kutsal ışık | KIZ |
NURALEM | Evrenin nuru, alemi aydınlatan. | KIZ |
NURALP | Nurlu, yiğit. | ERKEK |
NURAN | Nurlu, ışıklı. | KIZ |
NURANİ | Işıklı, ışık saçan. Saygı uyandıran, nurlu. | ERKEK |
SAYFANIN DEVAMI İÇİN SAYILARI TAKİP EDİN