İsim | Anlamı | Cinsiyet |
SEÇKİN | Seçilmiş, ayrılmış benzerlerinden üstün olduğu için ayrılmış, mümtaz, güzide. | ERKEK |
SEÇKİNER | (bkz. Seçkin). | ERKEK |
SEÇMEN | beğenen, seçen, seçimde oy verme hakkı olan kimse | KIZ |
SEDA | Ses; Doğa veya bir engele çarpıp geri dönen ses, yankı | KIZ |
SEDACET | Sadelik. | KIZ |
SEDAD | Doğruluk, hak. Doğru ve haklı. Türk dil kuralına göre “d/t” olarak kullanılır. | ERKEK |
SEDAT | Doğruluk, haklılık; Dikkat | ERKEK |
SEDEF | Midye ve istiridye gibi deniz hayvanlarının kabuğunda bulunan pırıltılı, beyaz, sert bir madde; Bu maddeden yapılmış veya bu madde ile süslenmiş | KIZ |
SEDEN | Uyanık, tetikte, gözü açık olan. | KIZ |
SEDİD | Doğru hak. | ERKEK |
SEFA | Gönül rahatlığı, sakin olma; Eğlence, zevk, neşe | KIZ/ERKEK |
SEFER | Yolculuk, savaş hali | ERKEK |
SEFFAH | Güzel söz söyleyen, hatip. Cömert, eli açık. | ERKEK |
SEFİNE | 1. Vapur, gemi. 2. Uzayın güney yanmı. | KIZ |
SEFİR | El içi. Yabancı diplomat | ERKEK |
SEGAH | Doğu müziğinin makamlarından | KIZ |
SEGBAN | 1. Seymen, yeniçeri ocağına bağlı ask2. Osmanlı saraylarında av köpeklerine bakan bakıcı. | ERKEK |
SEHA | Eli açık, cömert | ERKEK |
SEHAB | 1. Bulut. 2. Karanlık. 3. Bulut gibi uçan böcekler. | ERKEK/KIZ |
SEHABE | Tek bulut. | KIZ |
SEHAVET | Cömertlik | ERKEK |
SEHER | Tan ağartısı | KIZ |
SEHHAR | Kuvvetle kendine çeken, büyüleyici. | ERKEK |
SEHHARE | Çok güzel, büyüleyici kadın. | KIZ |
SEHL | Kolay, sade. Sahabe isimlerindcndir. | ERKEK |
SEHLE | 1. Yumuşak. 2. Kolay. 3. Taze, körpe. Habeşistan’a hicret eden kadın sahabelerden. | KIZ |
SEHRAN | Geceleri uyanık duran • | ERKEK |
SEKİME | Dayanıklılık, dayanma, karşı koyma. | KIZ |
SEKİNE | Sakin olma, sükunet. Huzur, gönül rahatlığı. | KIZ |
SEL | Taşkın su | KIZ/ERKEK |
SELAHADDİN | Dinine bağlı kimse. Türk dil kuralı açısından “d/t” olarak kullanılır. | ERKEK |
SELAHATTİN | Dinine bağlı | ERKEK |
SELAME | (bkz. Selam). | KIZ |
SELAMEDDİN | Dinin kurtuluşu. Türk dil kuralına göre “dA” olarak kullanılır. | ERKEK |
SELAMET | Esenlik. Her türlü korku, tasa ve tehlikeden uzak, güvenlik içinde olma. Kurtulma, kurtuluş. | ERKEK/KIZ |
SELAMİ | Barış ve rahatlıkla ilgili | ERKEK |
SELAMULLAH | Allah’ın selamı. | ERKEK |
SELATİN | Sultanlar. | ERKEK |
SELAY | sel ayı, sellerin çok olduğu ilkyaz ayları | KIZ |
SELBİ | bkz. Selvi | KIZ |
SELCAN | Coşkun, taşkın yaratılışlı kimse. | KIZ/ERKEK |
SELÇUK | 1. Güzel konuşma yeteneği olan. 2. XI. Anadolu, Kafkaslar ve Orta Doğu’da imparatorluk kuran Türk topluluğunun hükümdarı. | ERKEK |
SELDA | Sel, taşkın su. | KIZ |
SELDAĞ | Dağları aşan sel, coşku. | KIZ |
SELDANUR | Nur seli. | KIZ |
SELEN | Sel gibi coşkun, taşkın kimse. | KIZ |
SELİKA | Güzel konuşma ve yazma kabiliyeti. | ERKEK/KIZ |
SELİL | Yeni doğmuş erkek çocuğu, ilker. | ERKEK |
SELİLE | Yeni doğmuş ilk kız çocuğu. | KIZ |
SELİM | Doğru, dürüst, kusursuz; Kolayca iyileşen | ERKEK |
SELİME | (bkz. Selim). | KIZ |
SELİN | 1. Gür akan su. 2. Orta Asya’da yetişen, bodur, sürekli yeşil kalan bitki. | KIZ |
SELİNTİ | Ufak sel | KIZ |
SELİS | Akıcı söz | KIZ |
SELLEM | “Selamete erdirsin” manasıyla dualarda geçen. | ERKEK/KIZ |
SELMA | 1. Barış içinde bulunma, huzur, erinç. 2. Güzel, hoş(kadın). | KIZ |
SELMAN | Barış içinde bulunma | ERKEK |
SELMANİ | Niyaz kabul eden derviş. İran İsfahan’ından olup, Rasulullah’la birlikte İslami mücadelede üzerine düşeni fazlasıyla yapmış büyük mücahid ve sahabi. Selmanı Farisi’ye nispetle bu ad kullanılmıştır. | ERKEK |
SELMİ | Barışla ilgili, barışçıl. | ERKEK |
SELMİN | Barış ve sevgi duygusuyla dolu olan | KIZ |
SELNUR | Nur seli, ışık seli. | KIZ |
SELSAL | Taüı, lezzeüi, hafif su. | ERKEK/KIZ |
SELSEBİL | 1. Taüı ve hafif su.2. Cennette bir çeşmenin adı. | ERKEK/KIZ |
SELVA | Amerika’da Amazon, Afrika’da Nijer ırmakları gibi ekvator bölgesinde büyük suların geçtiği havzalarda bulunan geniş ve balta girmemiş ormanlara verilen ad. | KIZ |
SELVET | Gönül rahatı. | KIZ |
SELVİ | İnce uzun ağaç | KIZ |
SEMA | Gökyüzü; Göç | KIZ |
SEMAHAT | Cömertlik, el açıklığı | KIZ |
SEMAİ | 1. Semaya, göğe havaya ait. 2. Gökten düşmüş. Allah tarafından olan, ilahi. 3. İşitme esasına dayalı olarak öğrenilen. | ERKEK |
SEMAN | İşiterek. Dinleyerek. | ERKEK |
SEMANE | İşiterek. Dinleyerek. | KIZ |
SEMANİYE | Sekiz. | KIZ |
SEMANUR | Nurlu gökyüzü | KIZ |
SEMAVAT | Gökler. | KIZ |
SEMAVİ | Semaya mensup, sema ile ilgili. | ERKEK |
SEMAZEN | Sema yapan, törenle dönen mevlevi. | ERKEK |
SEMDİN | Dinin mumu, dinin aydınlığı. | ERKEK |
SEMEN | İyi beslenen | ERKEK |
SEMENBER | Göğsü yasemin gibi beyaz olan. | KIZ |
SEMENBU | Yasemin kokulu. | KIZ |
SEMENTEN | Yasemin renkli. | KIZ |
SEMERAT | 1. Yemişler, meyveler. Faydalar, verimler. 2. Neticeler. 3. Devlete ait mülklerden alınan vergiler. | KIZ |
SEMERE | 1. Yemişler, meyveler. Faydalar, verimler. 2. Neticeler. 3. Devlete ait mülklerden alınan vergiler. | ERKEK |
SEMİ | 1. Mumla, ışıkla ilgili, ışıklı. 2. Mum yapan ya da satan kimse. | ERKEK |
SEMİH | Cömert, eliaçık | ERKEK |
SEMİHA | Cömert gönüllü, eli bol | KIZ |
SEMİM | Güzel kokan, güzel kokulu, güzel koku. | ERKEK |
SEMİME | Güzel kokulu şey. | KIZ |
SEMİN | Çok değerli. | ERKEK |
SEMİNE | 1. Gökyüzü. 2. Güneş ayının 27. günü. 3. Bıldırcın. 4. Pahalı, kıymetli. Çok değerli. | KIZ |
SEMİR | 1. Arkadaş. 2. Nitelikli. 3. Yamaç, dağ silsilesi. | ERKEK |
SEMİRAMİS | Babil’in Asma Bahçeleri’ni kurduran Asur kraliçesi | KIZ |
SEMİRE | 1. Arkadaş. 2. Nitelikli. 3. Yamaç, dağ silsilesi. | KIZ |
SEMİULLAH | (bkz. Abdüssemi). | ERKEK |
SEMl | İşiten, işitme kuvveti olan. Allah’ın isimlerinden, | ERKEK |
SEMRA | Esmer kadın. | KIZ |
SEMURE | Çoğalan, zengin olan, meyve veren verimli. Ashabın kullandığı isimlerden. | KIZ |
SENA | Övmek, methetmek; Şimşek parıltısı; Yücelik, yükseklik; Aydınlık; Bir ot adi | KIZ |
SENABİL | Başaklar. | KIZ |
SENAHAN | Metheden, alkışlayan, öven | KIZ |
SAYFANIN DEVAMI İÇİN AŞAĞIDAKİ NUMARALARI TAKİP EDİNİZ..