Kabir (Mezar) Üzerine Kubbe Yapmak Caiz midir

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Birçok yerde, vefat eden salih kimselerin kabri üzerine kubbe yapılıyor veya kabirleri inşa edilip yükseltiliyor. Dînen bunun hükmü nedir?

Ulemanın çoğu “tesnim”in, yani kabrin üstünün deve hörgücü gibi yapılıp yerden bir karış kadar yükseltilmesinin mendup, daha fazla yükseltilmesinin ise mekruh olduğunu beyan etmişlerdir. Kabir sadece bir karış yükseltilir. Bunun sebebi de oranın kabir olduğunun bilinmesi, ona göre buradan sakınılması, sahibine rahmet istenmesidir. Zira Peygamber (a.s.)’in kabri de bir karış kadardı.(İbn Hıbban, Sahih)  Hadislerdeki tesviye ile kastedilen miktarın ne kadar olduğunda alimler ihtilaf etmişlerdir.

Kabirler mescid edinilemez. Rasulullah, kabirlerin mescid edinilmesini ve üzerlerine türbe bina edilmesini yasaklamıştır. Cundub bin el-Beceli şöyle demiştir:

“Rasulullah’ı vefatından beş gün önce şöyle derken işittim: “İyi bilin ki, sizden öncekiler peygamberlerinin kabirlerini mescid edinirlerdi, dikkat edin kabirleri mescidler edinmeyin. Sizi bundan men ediyorum.” (Müslim)

İslâm dinine göre vefat eden kimse kim olursa olsun kabri üzerine kubbe yapmak veya kabri taş ve harçla inşa edip yükseltmek doğru1 değildir. Ebu’l-Heyyâc el-Esedi şöyle der: “Hz. Ali (ra) bana: Peygamber’in beni gönderdiği şey için seni göndereyim mi? Yoketmediğin bir heykel, yerle bir etmediğin yüksek bir kabir bırakma” (163).

İmam Şâfii (ra) “Kabrin bir karış yükseltilmesini istiyorum” (164) diyor. İbn Hacer de bu hususta şöyle der: “Kabirler üzerine inşa edilmiş kubbeleri bir an evvel yıkmak gerekir. Çünkü bu Mescid-i D irâr’dan daha zararlıdır. Bunlar Resûlüllah’a karşı gelmek üzere kurulmuştur. Peygamber (sav) yüksek kabirlerin yıkımı için emretmiştir. Ayrıca mezarlarda yakılan mumlan ortadan kaldırmak da lâzımdır” (165).

Hattâ İmâm Şafiî’nin Kurûfe mezarlığında bulunan kabrinin kubbesini yıkmak için bir büyük âlim fetvâ vermiştir (166).

(163) Müslim; İbn ‘Âbldln, c. 1, s. 601

(164) Fıkhüs-Sünne, c. 1, s. 548

(165) Zevâcir, c. 1, s. 149

(166) Geniş bilgi için bk. İbn-u Hacer: el-Fetavâ el^Kübrâ, c. 2 s. 17-25

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir