Oruç Hangi Günlerde Tutulmaz

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Oruç tutulması haram ve mekrûh olan günler hangileridir? denildiği zaman şaşırmış olabilir veya daha önce duymuş olabilirsiniz. Evet oruç tutulması haram olan günler vardır. Bunları sizlere açıklayacağız inşaallah. Dinimizde, oruç tutmanın emredildiği, tavsiye edildiği günler olduğu gibi, oruç tutmanın yasaklandığı veya hoş karşılanmadığı günler de vardır. Öncelikle şu soru ile başlayalım. Haftanın hangi günleri oruç tutulmaz denildiği zaman şunu unutmayın ki: Yalnızca cuma günü oruç tutmamak ona Perşembe veya Cumartesi günlerini de ilave etmek konusunda Peygamberimizden nakledilen sahih hadisler mevcuttur. İlgili hadislerden birkaçı şöyledir:

Ebu Hureyre radıyallâhu anh şöyle demiştir: Ben Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellemi şöyle derken işittim:

“Sizden herhangi biriniz Cuma gününden bir gün evvel yahut bir gün sonra da oruç tutmadıkça sakın yalnız cuma günü oruç tutma­sın!”

Oruç ibadetinin islam dininde çok büyük önem taşır. İslamda Senede bir ay ramazan ayında kadın erkek tün Müslümanlara oruç tutmak farzdır.Farz olan orucun dışında Adak orucu ,kaza orucu,vacip oruç ve nafile oruçlar vardır. Ancak bazı günler vardır ki bu günlerde oruç tutulmaz. Peki hangi günlerde oruç tutmak haramdır ? Bu günler Ramazan Bayramı’nın ilk günü ile Kurban Bayramı’nın dört günüdür. Bu günlerde tutulan oruç yine oruç olmasına rağmen, yenirse kazası lâzım gelmez. Zira kendisi mekruh olan şeyin borç olması makul olmaz.

Ramazan-ı şerîf bayramının birinci gününde ve Kurban bayramının dört gününde tutulacak oruçlar tahrîmen mekruhtur. Çünkü o günler, Allâhü Teâlâ’nın kullarına birer ziyafet günüdür, bu ziyafetten kaçmak muvafık değildir.

Oruç tutulması harâm olan günler şunlardır :

1) Her iki Bayram Günü.

2) Eyyâm’üt-Teşrîk (Kurban bayramından sonra üç teşrik) günleri. Şa’bân ayının otuzuncu (şekk) günü ise mekrûhtur. Ancak oruç tutmakla âdet edindiği günler bu güne tesâdüf ederse veyâ önceki günlere ilâve ederse bir beis yoktur.

Ramazanı karşılamak ve uğurlamak için oruç tutulur mu?
Ramazanı karşılamak veya uğurlamak amacıyla oruç tutmanın dinî bir dayanağı yoktur. Ancak Hz. Peygamber Şaban ayında çokça ve Şevval ayında 6 gün oruç tutmuşladır. Ramazan ayı girmediği halde, Ramazanın gelmiş olabileceği düşüncesiyle ihtiyaten Ramazandan bir veya iki gün önce oruç tutmak ise mekruhtur. Ancak, belirli günlerde oruç tutmayı alışkanlık haline getiren kişilerin, oruç tuttuğu günlerin bu günlere rastlaması halinde oruç tutmasında sakınca yoktur. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.), “Ramazanı bir veya iki gün önce oruçla karşılamayın. Eğer bir kimse adeti olduğu için bu günleri oruçla geçiriyorsa tutsun” buyurmuştur (Buharî, Savm: 14; Müslim, Sıyam: 21; Ebû Davud, Savm: 7,11; Tirmizî, Savm:2).

“Orucun bazı zorlukları varsa da, yüzlerce çeşit hüneri de vardır. Oruç; şeytanı ve nefsi güçsüz ve etkisiz hale getirir, maddî ve manevî açıdan temizliği gerçekleştirir, gönlü bedenî isteklerin tahakkümünden kurtarır, nefsi kirlerinden arındırır, ruhu özgürleştirir, gönül gözünü açar, manevî görüşü artırır, sabrı öğretir, bedenî hastalıklardan korunmanın yollarını öğretir, insanın insanlığı olgunlaşır, manevî rızıklara ulaştırır, Allah’a yakınlaştırır.” Hz. Mevlânâ [k.s]

Oruç kişiye sabrı öğretir: Oruç, insana sabır ve tahammülü öğretir. Hayat içerisinde zahmetle rahmet, acı ile tatlı, mihnet ile nimet bir arada bulunur. Çoğu kere nimet ve rahmete ulaşmanın yolu zahmet ve mihnetlere katlanmaktan geçer. Bu yönüyle sabır ve tahammül başarı ve zaferin anahtarıdır.

İnsanın sabra ihtiyacı, sadece zorluk ve sıkıntılarını aşmak için değildir. Genişlik ve rahatlık zamanlarında da insan, elindeki nimetlerle şımarmak, onları harama ve isyana vasıta yapmamak için sabra muhtaçtır.

İşte oruç, insanı güçlüklere katlanmaya ve meşakkatlere karşı tahammüle alıştırır. İnsanda sabır duygusunu geliştirir ve olgunlaştırır. Bu sebeple Peygamber efendimiz: “Oruç sabrın yarısıdır.” (İbn Mace, Sıyam, 44)

Hz. Mevlânâ (k.s) orucun öneminden bahsederken ne güzel buyurmuştur:
“Sen vahdet denizinden ayrı düşmüş bir damla gibisin. Sen aslına nasıl ulaşacaksın? İşte oruç, sel gibi, yağmur gibi seni alır, o denize ulaştırır.”
“Oruç kuyusunda sabreden kişi, Yusuf (a.s) gibi aşk Mısır’ında sultan olur.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir