Peygamberimizin Torunları Kimlerdir ve İsimleri Nelerdir

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Hz Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemin yani peygamberimizin torunları kimdir? Bu gün sizler için oldukça önemli bir konu olan Hz Peygamberimizin torunlarının isimleri nelerdir? yazımızı hazırladık. Hz. Peygamber’in soyu yirmi birinci kuşaktan atası olan Adnân vasıtasıyla Hz. İbrahim’in oğlu Hz. İsmail’e dayanmaktadır. Bu sebeple Hz. Peygamber’in soyunun da mensup olduğu torunları tanımaya çalışalım. 

Hz. Muhammedin torunları, genelde net olarak bilinen bir konu değildir. Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin herkes tarafından bilinse de Hz.Muhammedin torunlarından diğerleri; gerek küçük yaşlarda ölmeleri, gerek soylarının devam etmemesi, vs. sebeplerden dolayı bilinmezler.

Hz.Rukiyye: Peygamber Efendimiz(s.a.v)’in kızlarından Hz.Rukiyye, Hz.Osman ile evlenmiştir. Bu evlilikten Abdullah adında bir oğulları olmuşsa da, hem Hz. Rukiyye genç yaşta vefat etmiş, hem de Abdullah iki yaşındayken ölmüştür. Bu sebeple Hz.Muhammedin torunları Hz.Rukiyye’nin kolundan nesillerini devam ettirememişlerdir.


Ümmü Gülsüm: Peygamber Efendizim(s.a.v) in bir diğer kızı Ümmü Gülsüm de, Hz.Rukiyye’nin ölümünden sonra Hz.Osman ile evlendirilmiştir. Daha sonra Ümmü Gülsüm de vefat etmiştir ve vefatından önce bu evlilikten bir çocuk dünyaya gelmediği için Hz.Muhammedin torunları Ümmü Gülsüm kolundan dan devam edememiştir.


Hz. Zeynep: Peygamber Efendimiz(s.a.v.)’in en büyük kızı olan Hz.Zeynep ise teyze tarafından akrabası Ebu’l As ile evlenmiş; bu evlilikten Ümame ve Ali adlı iki çocukları olmuştur. Fakat, malesef Ali de küçük yaşta vefat etmiştir. Ümame ise Hz.Fatıma’nın ölümünden sonra Hz.Ali ile evlendirilmiş; Hz.Ali şehit edildikten sonra ise Muğire bin Nevfelle evlendirilmiştir. Bu evlilikten Yahya adlı bir oğulları olsa da; Hz.Muhammedin torunları Yahya’dan sonra devem etmemiştir.


Hz.Fatıma: Hz.Muhammedin, Hz.Fatıma’dan olan torunlarına bakacak olursak; Hz.Fatıma’nın Ümmü Gülsüm, Hasan, Hüseyin, Muhassin ve Zeynep adlı çocukları olmuştur. Hz.Muhammedin torunlarının bu kolu Hz.Ali’dendir. Erkek çocuklardan Muhassim küçük yaşta vefat etmiştir. Hz.Hasan ve Hz.Hüseyin ise yukarıda bahsedildiği gibi peygamber soyunun devamı olarak kabul edilmiş; Hz.Muhammedin torunları Hz.Hasan ve Hz.Hüseyin kollarından kuşaktan kuşağa devam etmiştir.


Hz. Peygamber (asm)’in küçük kızı Hz. Fatıma’nın sırayla, Hasan, Hüseyin, Ümmü Gülsüm, Zeynep ve Muhassin (Muhsin) adlarında çocukları oldu. Bunların hepsi Hz. Ali (ra)’dendir. Muhassin küçük yaşta vefat etti. Fatıma’nın nesli diğer çocuklarıyla devam etti. Hz. Fatıma’nın kızı Zeynep’ten olan çocukları “Zeynebiler” olarak bilinir.

Hz. Fatıma’nın diğer kızı Ümmü Gülsüm ise, Hz. Ömer (ra) halife iken önce onunla evlendirilmiş, Hz. Ömer (ra)’den Rukiyye ve Zeyd adlı iki çocuğu olmuş ve çocuklar küçük yaşlarda vefat etmişlerdir.

Hz. Ömer, (h.23/m.644) yılında şehit edilince Ümmü Gülsüm önce amcası oğlu Avn b. Cafer’le evlenmiş ve ondan çocuğu olmamıştır. Avn’ın ölümü üzerine, kocasının kardeşi Muhammed b. Cafer’le evlenmiş ve bundan bir çocuğu olmuştur. Muhammed vefat edince de bir diğer kardeşleri olan Abdullah b. Cafer’le evlenmiş ve ondan çocuğu olmamıştır.

Hz. Fatıma neslinden söz edilirken, niye Hz. Peygamber (asm)’in diğer kızlarından olan torunlarından söz edilmez?

Hz. Peygamber (asm) bir hadis-i şerifinde

“Her annenin oğlu için kendilerine mensup olacağı bir asabe (baba tarafından akrabalar)vardır. Fatıma’nın iki oğlu bundan müstesnadır; çünkü ben onların velisi ve asabesiyim (erkek cihetinden akrabası sayılırım)”(3)

buyurmuş ve neslinin Hz. Fatıma’nın bu iki oğlundan devam edeceğini belirtmiştir.

Bu açıdan, Hz. Peygamber (asm)’in diğer kızlarından olan torunları, yalnız birinci nesilde Rasulullah’a nispet edilirler. Fakat onun asabeliği, Hz. Hasan (ra), Hz. Hüseyin (ra) ve bu ikisinin nesillerinde devamlıdır. Zeynep ve Ümmü Gülsümün çocuklarından olan torunları ise, bu nispete dahil değildir, kendi babalarının nisbesiyle anılırlar ve onların soylarına girerler.

3. Hakim en- Nisaburi, el- Müstedrek, I- IV, Beyrut, ty. III, 164; geniş bilgi için bkz. Murat Sarıcık, Osmanlı İmparatorluğunda Nakîbü’l- Eşrâflık Müessesesi, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara 2003, s. 10.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

3 Yorum

  1. Sağ ol

    Cevapla
  2. Ödevimi yaptım kdhdkdhkd tşk

    Cevapla
  3. Çok teşekkür ederim öğretmenim 100 verdi

    Cevapla