El Yaralanmaları Hakkında Bilgi

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Yara, bir hastalık ya da dış fiziki etkenler sebebiyle deride ya da vücudun herhangi bir organında doku bütünlüğünün bozulmasıdır. Ellerimiz iş ve günlük hayatımızdaki ihtiyaçlarımızı karşılayabilmemiz ve kimseye muhtaç olmadan hayatı idame ettirmek ve ekonomik açıdan özgür olabilmemiz açısından vazgeçilmez organların başında gelmektedir. Bir yaralanma olduğunda açık bir yara meydana gelmişse hemen harekete geçmek önemlidir. El fonksiyonlarında kayba neden olan başta travmatik yaralanmalar geçici veya kalıcı olarak başta iş gücü kaybı, psikolojik sorunlar ve diğer problemleri beraberinde getirir.

El yaralanmaları ev kazaları, endüstriyel yüksek enerjili kazalar ve trafik kazaları olmak üzere birçok sebep ile meydana geliyor. Bu tür yaralanmalar özellikle tendon (kas kirişleri) arter (damar) ve sinir yaralanmalarını içermektedir. Bu tür yaralanmalar bu dokuların kaybı ile beraber olduğu zaman daha komplike hale gelmekle birlikte genel olarak her yaralanma birbirinden büyük farklılıklar içeren geniş bir yelpazedir. Bu tür yaralanmalar sonrası yapılacak cerrahideki amaç elin fonksiyonunu mümkün olduğunca eski haline getirmeye çalışmaktır.

Tendon olarak isimlendirilen anatomik yapılar kasların kasılma ve gevşemesi sonucu oluşan kinetik enerjiyi kemik ve eklemlere hareket olarak aktaran sedefi beyaz renkli band şeklinde yapılardır. Arterler (atar damarlar kanı getiren damarlar) ve venler (kanı toplayıp götüren damarlar) bir organın beslenmesi fonksiyonuna sahip olup, sinirler ise his (ağrı, sıcaklık, soğukluk, basınç duygusu) ve kasların hareketlerinin sinir sistemine iletilmesinde ve bunlara reaksiyon vermemizde görevlidir.

El yaralanmalarında acile gelen hastada yapılan ilk muayenede en önemli nokta yaralanan el veya parmağın beslenme probleminin (kanlanmasının değerlendirilmesi) olup olmadığının değerlendirmektir. Sonrasında el veya parmağın hareket yetenekleri ve his kusuru (tendon ve sinir yaralanması) değerlendirilir. Beslenme problemi olan organın acil olarak ameliyata alınarak beslenme fonksiyonunu düzeltmek için damar onarımı yapılmalıdır. Beslenme problemi olmayan yaralanmalarda tendon veya sinir yaralanması mevcut ise hemen veya birkaç gün içersinde uygun şartlar sağlandıktan sonra yaralanan anatomik yapılar uygun cerrahi materyaller ile onarılmalıdır.

El yaralanmaları sonrası yapılacak ameliyat sadece o bölgenin uyuşturulması, kolun tamamen uyuşturulması veya genel anestezi altında yapılabilir. Yaralanmanın boyutuna ve şekline göre tercih edilen anestezi ile beraber cerrahi yapılacak bölge turnike diye isimlendirilen yöntem ile o bölgedeki kan boşaltılarak yaralanan organdaki karmaşık anatominin daha net görülebilir hale getirilebilir.

El yaralanmalarının doku kayıpları (tendon, damar, sinir ve kemik dokusu ile beraber) ile beraber olduğu yaralanma tiplerinde yapılacak cerrahi daha karmaşık hale gelebilir ve elde edilecek sonuçların başarısını azaltabilir. Doku kaybının tipine göre eksik olan doku vücudun başka yerinden kısmi veya herhangi bir fonksiyon kaybı yaratmayacak şekilde temin edilerek yapılır. El yaralanması sonrası yapılacak ameliyatlar birden fazla aşamalı olabilir. Tendon kaybı ile seyreden yaralanmalarda tendon kanalı tekrar oluşturmak amaçlı geçici silikon tendon benzeri materyaller kullanılarak(2-3 ay), önce tendon kanalı oluşturulur ve sonrasında vücudun başka yerinden alınan tendon veya tendon parçası ile onarım yapılır.

Tendon yaralanmaları sonrası onarım yapılan bölgede tendonun çevre dokulara yapışması ve kopmasını engellemek amaçlı özel donanımlar hazırlanarak erken dönemde pasif şekilde (lastik veya yay benzeri mekanizmalar) parmak hareketleri sağlayacak cihazlar eşliğinde fizik tedavi süreci başlar. Özellikle tendon yaralanması sonrası bu tür sistemlerin uygulanmadığı veya hastanın bu tedavinin devamına iştirak etmemesi halinde cerrahi başarı şansı ciddi anlamda azalmaktadır. Özellikle el ameliyatları sonrası fizik tedavi süreci operasyon başarısı açısından vazgeçilmez bir birliktelik içinde sürdürülmesi gereken bir süreçtir.

Sinir yaralanması ile beraber olan yaralanmalardan sonra yapılacak olan onarımlarda kısmen veya tam bir iyileşme hali belli bir süreç almaktadır. Yaralanmanın seviyesi özellikle kas hareketlerini sağlayan sinir lifleri açısından cerrahi başarı ile direkt ilişkili bir durumdur. Kaslara giden sinirlerin kasları uyardığı (motor plak) bölgedeki özel bölgelere kadar ulaşması, gereken sürede ulaşmaması halinde bu bölgelerin etkisiz hale gelmesine ve geri dönüşümsüz fonksiyon kayıplarına neden olabilir. Duyu sinirlerinde bu süreç daha uzun zaman almaktadır.

Parmak veya el kopması şeklindeki uzuv kayıpları ile seyreden yaralanmalarda yaralanmanın şekli, kaç seviyeden olduğu, ne kadar düzgün bir şekilde olduğu, temiz olması, kopan parçanın uygun şartlar ve süre içerisinde getirilip getirilmediği yapılacak olan cerrahinin başarısı ile direkt olarak ilişkilidir. Kopmuş olan organın temiz bir bez içersinde bir torbaya konulması ve bununda içi buz ve su dolu diğer bir poşet içersinde en kısa sürede acil servise getirilmesi önemlidir. İçinde kas dokusu da içeren uzuv kayıplarında, kopan parçanın acil servise ulaştırılma süreci çok daha önemlidir.

El yaralanmaları sonrasında zarar gören anatomik yapıların özelliğine göre iyileşme ve normale dönme süreci büyük farklılıklar gösterebilir. Örneğin 10 cm bir cilt kesi olan yaralanmada el fonksiyonlarında hiçbir kayıp olmazken, 1 cmlik bir kesi ile beraber olan yaralanma sonrası hareket ve his kusurları izlenebilir. Yaralanmanın ciddiyeti bu konuda uzman hekimlerce değerlendirilerek ve müdahale edilerek hastanın hekim ile tam bir uyum halinde hareket etmesi ile ancak en aza indirilebilir.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir