Allah Resulü Hz. Muhammed (s.a.s.)’e ilk iman eden onun en sadık arkadaşı Hz. Ebu Bekr es-Sıddîk’ın kızı ve Hz. Peygamber’in zevcesi. Mekke-i Mükerreme’de doğdu. Annesi Ümmi Rûmân binti Âmir İbn Umeyr’dir. Hayatının son devrelerini müctehid olarak bilhassa kadınlara mahsus hallere dair fıkhî hükümlerde fetvalar vererek geçirdi. 676 yılında Medine-i Münevvere’de vefat etti. Cenazesini Ashâbtan Ebû Hureyre (r.a.) kıldırdı. Vasiyyeti üzerine Medine’de el-Bakî’ kabristanına defnedildi.
Hz. Âişe’nin (r.a.) okuğu rivayet edilen dua…
Arapça Okunuşu:
اَللّٰهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ مِنَ الْخَيْرِ كُلِّهِ , عَاجِلِهِ وَآجِلِهِ , مَا عَلِمْتُ مِنْهُ وَمَا لَمْ أَعْلَمْ , وَأَعُوذُ بِكَ مِنَ الشَّرِّ كُلِّهِ , عَاجِلِهِ وَآجِلِهِ , مَا عَلِمْتُ مِنْهُ وَمَا لَمْ أَعْلَمْ , اَللّٰهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ مِنْ خَيْرِ مَا سَأَلَكَ عَبْدُكَ وَنَبِيُّكَ , وَأَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ مَا عَاذَ بِهِ عَبْدُكَ وَنَبِيُّكَ , اَللّٰهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ الْجَنَّةَ , وَمَا قَرَّبَ إِلَيْهَا مِنْ قَوْلٍ أَوْ عَمَلٍ , وَأَعُوذُ بِكَ مِنَ النَّارِ , وَمَا قَرَّبَ إِلَيْهَا مِنْ قَوْلٍ أَوْ عَمَلٍ , وَأَسْأَلُكَ أَنْ تَجْعَلَ كُلَّ قَضَاءٍ قَضَيْتَهُ لِي خَيْرًا ” .
اَللّٰهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ بِاسْمِكَ الطَّاهِرِ الطَّيِّبِ الْمُبَارَكِ الْأَحَبِّ إِلَيْكَ، الَّذِي إِذَا دُعِيتَ بِهِ أَجَبْتَ، وَإِذَا سُئِلْتَ بِهِ أَعْطَيْتَ، وَإِذَا اسْتُرْحِمْتَ بِهِ رَحِمْتَ، وَإِذَا اسْتُفْرِجَتَ بِهِ فَرَّجْتَ
اَللّٰهُمَّ إِنِّي أَدْعُوكَ اللَّهَ، وَأَدْعُوكَ الرَّحْمَنَ، وَأَدْعُوكَ الْبَرَّ الرَّحِيمَ، وَأَدْعُوكَ بِأَسْمَائِكَ الْحُسْنَى كُلِّهَا، مَا عَلِمْتُ مِنْهَا، وَمَا لَمْ أَعْلَمْ، أَنْ تَغْفِرَ لِي وَتَرْحَمَنِي،
” اَللّٰهُمَّ فَإِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنْ فِتْنَةِ النَّارِ وَعَذَابِ النَّارِ، وَفِتْنَةِ الْقَبْرِ وَعَذَابِ الْقَبْرِ، وَمِنْ شَرِّ فِتْنَةِ الْغِنَى، وَمِنْ شَرِّ فِتْنَةِ الْفَقْرِ، وَأَعُوذُ بِكَ مِنْ فِتْنَةِ الْمَسِيحِ الدَّجَّالِ، اَللّٰهُمَّ اغْسِلْ خَطَايَايَ بِمَاءِ الثَّلْجِ، وَالْبَرَدِ، وَنَقِّ قَلْبِي مِنَ الْخَطَايَا، كَمَا نَقَّيْتَ الثَّوْبَ الْأَبْيَضَ مِنَ الدَّنَسِ، وَبَاعِدْ بَيْنِي وَبَيْنَ خَطَايَايَ، كَمَا بَاعَدْتَ بَيْنَ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ،
Anlamı:
“Allah’ım! Senden dünyada ve âhirette vereceğin, bildiğim ve bilmediğim bütün hayırları istiyorum. Dünya ve âhirette bildiğim ve bilmediğim bütün şerlerden sana sığınıyorum. Kulun ve Nebî’nin senden istediği hayrı istiyorum. Kulun ve nebîn’in sana sığındığı şerden ben de sana sığınıyorum. Bana Cenneti ve ona yaklaştıran söz ve ameli istiyorum. Cehennemden ve ona yaklaştıran söz ve amelden sana sığınıyorum. Bana takdir ettiğin her işin sonunu hayırlı kılmanı diliyorum.
Allah’ım! Ben, senin pak, güzel, mübarek isminle istiyorum. onunla dua edildiği taktirde hemen icabet ettiğin, senden istenince hemen verdiğin, rahmetin talep edilince rahmet ettiğin, kurtuluş talep edilince kurtuluş verdiğin sana en sevimli olan isminle senden istiyorum.
Allah’ım! Sana “Allah” isminle “Rahmân” isminle “Berr (her türlü hayır ve ihsânda bulunan, lûtfu bol), Rahîm (çok merhametli)” isimlerinle dua ediyorum. Sana bildiğim ve bilmediğim bütün güzel isimlerinle dua ediyorum. Bana mağfiret et, rahmet eyle.
Allah’ım! cehennem ateşinin fitnesi ve azabından, kabrin fitnesi ve azabından zenginliğin ve fakirliğin şerrinden, mesih deccalin şerrinden Sana sığınırım.
Allah’ım! Hatalarımı karsuyu ve soğuk su ile temizle, kalbimi beyaz elbiseyi kirden temizlediğin gibi, hatalardan temizle. Hatalarım ile arasını, doğu ile batı arasını uzaklaştırdığın gibi uzaklaştır.
Kaynak: Yrd. Doç. Dr. Veysel Akkaya, Erkam Yayınları, Kalplere Şifa Salavat ve Dualar
