Aşure Günü Ne Zaman Hangi Güne Denk Geliyor 2022

Aşure günü oruç tutulur mu? Tutulursa faziletleri nelerdir? Veya Aşure Günü fazileti var mıdır? hakkında bilgi. Her dinin ve milletin kendine has belirli günleri, geceleri, ayları vardır. Dinimiz İslâm’da da bu tür gün, gece ve aylar vardır. Aşure günü ne zaman ? Hicrî senenin ilk ayı olan Muharrem ayının onuncu günü. Kameri aylardan Muharrem ayının onuncu günü ise, Aşure günüdür. Muharrem ayı, İslâm dîninde kıymetli olduğu bildirilen dört aydan biridir. Aşûre gecesi bu ayın en kıymetli gecesidir.

1 Muharrem 1444 Hicri yılbaşının ilk ve Muharrem ayının ilk günüdür. Muharrem ayı Müslümanların takvim başlangıcı, hicri yılbaşıdır. (30 Temmuz 2022 Cumartsi Hicri yeni bir seneye ve Muharrem ayının ilk gününe giriyoruz.) Muharrem ayının 10.cu günü ise Aşure günü olarak belirlenir. ( 08 Ağustos 2022 Pazartesi Günü Muharrem ayının onuncu günü ve Aşure günü’ne denk geliyor.) Ayrıca Muharrem ayı ve bu ayın onuncu günü olan aşure günü, birçok peygamberin zafer veya zulümden kurtuluş gününe denk geliyor.

MUHARREM AYININ VE AŞURE GÜNÜN ÖNEMİ VE FAZİLETİ
Muharrem ayı hem İslam gelmeden önce hem de İslam geldikten sonra hep önemli olan aylardan biridir. Muharrem ” olarak meşhur olan, yani “Allah’ın ayı olarak bilinen Muharrem ayı, İlahi bereket ve feyzin, Rabbani ihsan ve keremin coştuğu ve bollaştığı bir aydır. Aşure Türkiye’nin mutfak geleneğinin yanı sıra çevredeki ülkelerin çoğunda, Hristiyan ve Yahudi kültürlerin bir parçası olarak da çeşitli isimler altında hazırlanmaktadır. Bu sebeple Aşure günü bütün dinlerde ve en son din İslam Dininde önemli bir yere sahiptir.

Muharrem ayı ve Aşûre Günün haricindeki önemine gelince; İçinde bulunduğumuz bu ayda -Muharrem’de- oruç tutmak Peygamberimiz tarafından tavsiye edilmiştir. Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s) de bir hadislerinde, “Ramazan ayından sonra tutulan oruçların en hayırlısı, Allah’ın ayı olan Muharrem’de tutulan oruçtur.” buyurmuş, ayrıca bu ayın Aşure günü olarak bilinen 10. gününü, bir öncesi veya sonrası ile birlikte oruçlu geçirmeyi de tavsiye etmiştir. Bu oruç, büyük günahlardan kaçınmak şartıyla bir yıl boyunca işlenen küçük günahlara keffâret olur.

“Aşûre günün orucunun, bir önceki yılın günahlarına keffaret olmasını Allah’tan umarım” (Tirmizi,Savm,48; III, 126) Orucun sevap ve mükafatının takdiri kadiri mutlak olan Allaha ait olduğunu biz hadislerden öğreniyoruz.

Peygamber Efendimiz’in tavsiyesine göre Aşûre Günü’nde oruçlu olmak elbette ki faziletlidir. Fakat izah etmeye çalıştığımız gibi, bu günde meydana gelen olaylar da vardır.
Hz. Âdem (a.s.)’ın tövbesinin kabulü, Hz. Nuh (a.s.)’ın tufandan, Hz. İbrahim (a.s.)’ın ateşten, Hz. Musa (a.s.) ve ona inananların Firavun’un zulmünden kurtulmaları ve daha birçok önemli olaylarla ilgili olarak muharrem ayında cereyan ettiğine dair kaynaklarda bilgiler yer almaktadır. Bütün bu önemli olayların yanında Müslümanların yüreklerinde derin bir yara açan, Sevgili Peygamberimizin torunu Hz. Hüseyin ve beraberinde Peygamberimizin soyundan gelen 70 sahabenin Kerbela’da hunharca şehit edilmesi olayı da muharrem ayında meydana gelmiştir.

Peygamber torunu Hz. Hüseyin ve ehli beytten olan 70 kişinin şehit edildiği Kerbela katliamını unutmak, yaşanmamış saymak mümkün değildir. Ancak Müslümanlara düşen görev; kinlenip hırslanmak değil, dersler almaktır. Kerbela katliamını unutmadan başta en büyük düşman olan nefisle mücadele, sonra da birliği ve dirliği bozan ne varsa, onlarla mücadele etmektir.

Muharrem ayında özellikle de bu ayın 10. günü olan aşura gününde İslam tarihinde dönüm noktası sayılabilecek çok önemli olaylar olmuştur.