Hazret-i Ömer (radiyallâhü anh) den rivâyet olunmuştur. Demiştir ki: “Ben Resulullah salla’llâhu aleyhi ve sellem’den işittim. Dediler ki: Eğer siz hakkıyle Allâh’a tevekkül etseydiniz kuşlan rışıklandırdığı gibi sisleri de rızık bindirirdi. Onlar sabahın erken saatların-da aç olarak çıkarlar; akşamleyin tok dönerler.’
İZAHI
Allah insanları, maaş ve meâdını tedârik ve ihzar için, iki mümtaz kudretle, idrâk ve aa‘y kudretiyle halk buyurmuştur. Bu iki mevhibe-i İlâhi yyeyi nimet bilerek çalışırlarsa, Dünyâ ve Âhire t* te mes*ûd olurlar Aksi halde hüsranla karşılaşırlar. Ancak her şeyi halk eden Vâcib Teâlâ olduğundan, bir şeye azim ve bir işe tevessül edince, Allâh’a sığınıp güvenmek ve hile, hud a, hırs ve tam gibi zemâım i ahUükıyyeden kaçınarak Allah ne rızık ihsan ederse ona şükretmek Scâbeder. Müslümanlık ta tevekkülün mânâsı budur Bu dinde miskinlik, atâlet ve tenbellik memnû ve mezmumdur. Bâzı kimseler Islâm Dini’ndeki tevekkülü, oturduğu yerde Allah’dan n zık beklemek mânâsında telâkki ederler. Bu, Müslümanlığa iftira ve bühtandır.
Hadisi şerif de, insanların rızık landınlmaamı. kuşlann rızıklan-dırümasına teşbihde, idrâk sâhibleri için gizli kalmayacak kadar bâriz işaret vardır. Kuşlar durdukları yerde nzıklanıp yaşamazlar. Sabahm erken saatlerinde yuvalarından kalkarak tehlikeler içinde ağaçtan ağaca daldan dala, şu bahçeden öbürüne ve şu tarladan diğerine uçarak çalışırlar ve akşamlan tok olarak mesken ve mevâlanna dönerler. Bunların hareketlerinde akıl sâhibieri için alınacak büyük ibretler vardır. Rızık peşinde koşmak lâzımdır. Allah, hayvanları bile çalışmalarına karşılık nzıklandırmaktadır.
