Boşboğazlık etmek :
Boş bulunup, saklanması gereken bir şeyi söylemek.
Boy almak (atmak, sürmek) :
Boyu uzamak, büyümek, uzun boylu olmak.
Boy göstermek :
Sırf gösteriş olsun diye bir yerde bulunmak, gösterişte bulunmak.
Boy ölçüşmek :
Biriyle rekabet etmek, yarışmak.
Boynu altında kalmak :
Ölmek, gebermek.
Boynuna borç (boynunun borcu) :
Yapmak zorunda olduğu iş, görev.
Boyun eğmek (kırmak) :
İstemeye istemeye uymak, ister istemez razı olmak, teslim olmak, boyun eğmek.
Bozguna uğramak (bozgun yemek) :
Yenilip dağılmakla, perişan olmak.
Bozuk atmak (çalmak) :
Öfkelendiğini belli etmek, sinirli olmak.
Bozuntuya vermemek :
Yapılan bir yanlış yada hoşa gitmeyen bir olay karşısında, onu görmemiş, anlamamış gibi yapmak.
Bön bön bakmak :
Anlamsız, şaşırıp aptal aptal bakmak.
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu :
Sözleri ile davranışları birbirini tutmayan kimseye söylenir.
Bu sözlere karnım tok :
İnanmadığım bu sözlerle beni kandıramazsın.
Bucak bucak kaçmak :
Biriyle veya istemediği bir durumla karşılaşmamak için ortada görünmemeye çalışmak, gizlenmek.
Bulanık suda balık avlamak :
Karışık durumlardan kendine çıkar sağlamak.
Buldukça bunamak :
Elde ettiğiyle yetinmemek, daha çok istemek. Secdem.net
Bulgurlu’ya gelin mi gidecek ? :
Bir işte gereğinden fazla telaş gösterenlere, çok acele edenlere, çok özen gösterenler için kullanılır.
Bulunmaz Bursa (Hint) kumaşı mı ? :
Kendini ne sanıyor, ne üstünlüğü var anlamında kullanılır.
Buluttan (havadan,kıldan) nem kapmak (almak) :
Kuşkulu olmak, her sözden, davranıştan alınmak, haddinden fazla alınganlık göstermek.
Buram buram tütmek (kokmak) :
Etrafa çok güzel, nefis bir koku yayılmak.
Burnu büyümek :
Elde ettiği şeylerden böbürlenmek, kibirlenmek.
Burnu havada (havalarda) olmak :
Kendini fazla beğenmek, kibirli olmak, çevresindekileri küçümsemek.
Burnu Kafdağı’nda :
Kendini yüksekte gören, olağanüstü istekleri olan.
Burnu kırılmak :
1. Büyüklenemez duruma düşmek. 2. Kokusundan çok etkilenmek.
Burnu koku almak :
Her şeyi önceden sezmek.
Burnu sürtülmek (sürtmek) :
Sıkıntı çektikten sonra daha önce beğenmediği bir durumu kabul etmek, gururundan vazgeçmek.
Burnunda tütmek :
Bir kimseyi veya bir şeyi çok özlemek.
Burnundan fitil fitil gelmek :
Bir şeyi söylediğine, yaptığına çok pişman olmak, yaptığının acısını çekmek.
Burnundan kıl aldırmamak :
Kimsenin kendisine söz söylemesine fırsat vermemek.Hiçbir eleştiriyi kabul etmemek.
Burnundan solumak :
Çok öfkelenip sinirli olmak, çok kızmak.
Burnunu her işe sokmak :
Kendisini ilgilendirmeyen işe karışmak, çok meraklı olmak, her işe karışmak.
Burnunun dikine( doğrusuna,doğrultusuna) gitmek :
Söylenenlere, verilen öğütlere aldırmayarak, kendi bildiği gibi davranmak.
Burnunun direği kırılmak :
Çok pis koku duyarak bundan rahatsız olmak.