Dini İmam Nikahın Şartları

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Nikahın Şartları Nelerdir?
Öncelikle şunu belirtelim ki; bugün dünyanın hiçbir yerinde velisiz nikâh kıyılmaz. Evlilik, Kitap, sünnet ve icma ile sabittir. İslam dininde nikah konusu çok önemli konulardan biridir. Nikâhın şartları ve rükünleri bellidir. Bunlar yerine geldiğinde nikâh gerçekleşmiş olur. Bunu da İslam dinine göre uygun yapılması çok daha iyi olur. Nebîmizin erkekler için veli aramaması, kadınlar için de velinin onayını yeterli görmesi evliliği kolaylaştırmakta ve sağlıklı yuvaların kurulmasına sebep olmaktadır.

Kadın ve erkekte evlenmeye mani olacak herhangi bir dini engel bulunmamalıdır.

Her ikisi birbirinin icap ve kabulünü (yani vardım) aldım şeklindeki akdini) duyacak şekilde olmalıdır.

Hür ve müslüman iki erkek şahit veya bir müslüman erkekle iki müslüman kadın şahit olarak bulunmalıdır. Şahitlerin her iki tarafın ailelerinden olmaları caizdir. Ancak Allah’ı, Resulünü veya melekleri şahit tutmak suretiyle kıyılan nikah sahih olmaz.

Nikâhta velinin izninin şart koşulması mezhepler arasında farklı olmakla beraber, bölgenin ve ailenin kendi şartları ve âdetleri açısından önemlidir. Öyle zamanlar olur ki, kız tecrübesizliğinden, ilk anda bazı hususları tam düşünemediğinden, velilerinin memnuniyetsizliklerine rağmen diretir, isteyen bir erkekle nikâhlanır. Fakat ileride kocasının kendisine denk olmadığını görür ve bir huzursuzluktur gider.

Böyle durumlarda velinin müsaadesini, rızasını almak hem bir İslâmî vecibedir, hem de büyüklere karşı edep ve terbiyeye en uygun olanıdır. Fakat bazı anlar da olur ki, pek çok bakımdan kızla erkek birbirlerine denk olduğu, fikren ve mizaç itibariyle birbirleriyle uyuşabilecekleri mümkünken, babanın bazı peşin fikirleri öne sürerek mâni olması halinde, onun rızasının bağlayıcı olmaması daha isabetli olacaktır. Bu durumda zaten Hanefî mezhebine göre nikâh caiz olduğundan ona tâbi olarak hareket edilir.

İSLAMÎ NİKÂH
İslam da nikâh bizzat Kur´an- Kerim´de ele alınmış ve esasları belirtilmiştir. Şu esasları sayabiliriz:
1- Kişi, buluğ çağına erince geciktirilmeden evlendirilmelidir (Nisa 6).

2-
Mü´min kişi mü’min bir eşle evlenmelidir. Müşrik kişi (neseb, zenginlik, güzellik gibi sebeplerle) hoşumuza gitse bile onunla evlilik yapılmamalıdır. Çünkü mü’min kimse, (burnu kesik siyah) köle bile olsa, hoşumuza giden müşrikten daha hayırlıdır. Çünkü onlar cehenneme çağırırlar (Bakara 221).

3-
Kadınlardan hoşa gidenle evlenilmelidir (Nisa 3).

4-
Kadınlarla ailelerinin izniyle evlenilmelidir (Nisa 25)

5-
Kadın namuslu, fuhuştan uzak ve gizli dostlar edinmeyenlerden olmalıdır (Nisa 25).

6-
Kadına mehri (nikâh bedeli)verilmelidir (Nisa 25).

7-
Cemiyet, bekâr olan (dul, yetim, köle) kimselerle ilgilenip, onları evlendirmelidir. Evlendirmede fakirlikten korkulmamalı, bekârlara yardım edilmelidir.

8-
Nikâh akdi alenî olmalıdır. Ayrıca Hz. Peygamber (asm) nikâhın alenî olmasını, bu maksatla ziyafet verilmesini ve hatta def ve sesle ilan edilmesini ısrarla emretmiştir.

9-
Nikâh kadın erkek arasında veraset hakkı te’sis eder (Nisa 12)

10-
İslamî nikâhın müddeti müebbettir, daimidir. Yani kadınla erkek hayat boyu beraber olmak üzere nikâhlanırlar. Belli bir müddetle sınırlı olan nikâh meşru değildir. Kişi, içinden muayyen bir müddete niyet etmiş olsa bile, bu müebbet kabul edilir. Boşanma dinimizde meşru ise de ciddi ve meşru bir sebebe dayanmayan boşama ve boşanmalar Allah’ın buğz ettiği, sevmediği bir ameldir. Talak, hadiste “Allah’ın en çok buğz ettiği helal” olarak tarif edilmiştir.

Mehir :
Kadının, kocasının kendisi ile evlenmek için akit yapması veya gerçekten zifafta bulunmasıyla hak ettiği maldır.
Fethu’l-Kadir kenarında bulunan el İnaye kitabının muellifi mehri şöyle tarif etmiştir:
“Nikâh aklinde koca üzerine kadının buz’u (ondan cinsî yönden yararlanma) karşılığında ya belirlenerek (tesmiye) ya da akid sebebiyle vacib olan maldır.”

Bazı Hanefiler ise şöyle tarif etmişlerdir:
“Mehir, kadının nikâh akdi veya cinsî ilişki sebebiyle hakettiğidir.”

Malikîler ise şöyle tarif etmişlerdir:
“Kendisinden yararlanmanın karşılığı olarak kadına verilen haktır.”

Şafiîler ise şöyle tarif etmişlerdir:
“Nikâh ve cinsî ilişki sebebiyle veya süt emzirme, şahidlerin vazgeçmesi gibi mecburen buz’ (kadından cinsî bakımdan yararlanma) hakkının elden çıkması sonucu icap eden şeydir.”

Hanbelîler de şöyle tarif etmişlerdir:
“İster akitte isterse sonradan hakim veya her iki tarafın rızasıyla belirtilsin, nikâhın veya nikâhın benzerlerinin karşılığıdır (Şubheye dayanarak yapılan cinsî ilişki veya mukrehe (ilişkiye zorlanan kadın) ile yapılan ilişki gibi).”

Mehrin vacib olmasının delilleri : (el-Muğnı, VI, 679; el-Muhezzeb, II, 55)

Kur’an’dan:
Allahu Teâlâ buyuruyor ki: “Nikâh ettiğiniz kadınların mehirlerini seve seve verin.” (Nisa, 4).
Yani bu Allah tarafından verilmiş bir armağan veya bir hediyedir.
Çoğunluğa göre ayetin muhatabı kocalardır. Veliler olduğunu söyleyenler de vardır. Çünkü cahiliye döneminde veliler mehri alıyorlardı ve ona nihle adını vermekteydiler. Bu da mehrin kadına ikramda bulunmanın ve onunla evlenmeye rağbeti bulunduğunun sembolü sayılıyordu.

Allahu Teâlâ buyuruyor ki:
“O hâlde, onlardan hangisi ile faydalandınızsa mehirlerini kendilerine farz olarak verin.” (Nisa, 24),

“Mehirlerini de güzellikle kendilerine verin.” (Nisa, 25),

“Haram kılınanların dışında kalanlar namuslu ve zinaya sapmayan insanlar halinde yaşamanız şartıyla imallannızla (yani mehir vererek) arayıp nikahlamanız için size helâl kılındı.” (Nisa, 24)

Sünnetten:
Rasulullah (s.a.v.) evlenmek isteyene şöyle demiştir:
“Demir bir yüzük oba bile bul ve getir”
(Muslim, Buhari ve Ahmed üzerine ittifak etmişlerdir. Sehl b. Sa’d’dan alınmıştır. Neylu’l-Evtâr, VI, 170)

Rasulullah (s.a.v.) hiçbir evliliği mehirsiz bırakmamıştır.
Mehrin akit esnasında tesbit edilip belirtilmesi sünnettir. Çünkü Peygamber (s.a.v.) hiçbir nikâhı mehirsiz bırakmamıştır. Böyle yapmak husumeti (anlaşmazlığı) önleyicidir. Bir de kendini Peygamber (s.a.v.)’e hibe eden kadının nikâhına benzememesi için böyle yapılır.

 

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir