TACI VEZİRİ TÜRBESİ

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Türbe; Alâeddin tepesinin kuzeyinde ve Dede bahçesinin hemen arkasında Ferhuniye mahallesindedir.

Türbe; sekiz yüzlü Ehramî şekildedir, alt kısmı bir kaç sıra kesme taşla, üst kısmı tamamen tuğla ile yapılmış, klasik Selçuk türbeleri tipinde-dir. Künbetin üstünde hilalli bir alem vardır. Türbe zelzelelerden müteessir olduğu için kubbe kasnağına sonradan demirden bir çenber geçirilmiştir. Kapıdan girince sağdan üçüncü yüz boydan boya çatlamıştır. Türbe yüzlerinden dışarıya yarık halinde birer pencere vardır. Kapının önünde kısmen yıkılmış bir kemer görülür. Eskiden ittisalindeki; sonradan hanıkah yapılan medreseden türbeye buradan girilir imiş. Türbenin ittisalinde beşik örtüsü şeklinde örtülmüş bir yapı bulunduğunu ve dıvarlarmın renkli boyalarla tüslü olduğunu kalıntılarından öğreniyoruz. Türbenin doğuya açılan kapısının mermer söveleri zarif kabartmalarla süslüdür. Yol aşırı kuzey tarafında bir kabristan vardı. Burada eskiden çok kıymetli kitabeli mezar taşları bulunduğunu hatırlıyorum. Kabristan kaldırılmıştır. Bir ara türbenin kuzeyine umumî evler yapılmışt. Şimdi hepsi yıkılmıştır.

Civar halkı buna (HACI VEZÎRÎ TÜRBESİ) diyorlar. (Tacı) yı (Hacı) yaptıkları anlaşılıyor. Türbenin içinde üç sandukanın pehle taşları kalmıştır. Yok olmıyan bir sandukanın üstünde üç satır halinde Farsça bir kitabe vardır. Bu taş sandukanın üç satır halindeki manzum Farsça kitabesinden bunun Kasım bey’e ait olduğunu öğreniyoruz. Bunun sonra müzeye nakl ve 918 numaraya kaydedilen baş taşının üst kısmı kırılmış ve üç parça haline gelmiştir. Üstünde devrinin sülüsü ile beş satır halindeki Arapça yazısı bulunmaktadır.

(Merhum ve mağfur dedesi Taci veziri oğlu Mahmud oğlu Şeyh Sureti fena dârından (Dünyadan) baka dârma (Ahirete) 743 yılı Ramazanının 20 nde göçtü. Allah onu mağfireti ile örtsün).

743 H. 1324 M. yılında ölen Şeyh Suret!; Tac-i vezirf’nin torunudur. Kitabe sakat bir Arapça ile hazırlanmıştır.

Şeyh Sureti; kardeşi Kasım bey’den beş sene sonra vefat etmiştir. Her iki kardeş Karaman oğullarından Burhan-ed-din paşa Musa’nın hükümdarlığı zamanında ölmüşlerdir.

Türbedeki üç sandukanın ikisinin altında gömülü olanları tesbit ettik. Kitabesi bize kadar gelmiyen üçüncü yatırın Taci vezîrî’nin kendisi olduğu anlaşılıyor. Onun ölüm yılını tesbit edecek bir vesika henüz elimize geçmedi. Medresesi 637 H. 1239 M. yılında yapılmıştır.

kurbinde bir kubbe içindedir. Hanikah dahi var imiş. Hâliyen nâmalûm. Vakıfnamesi mevcut ve sultan Alâ-ed-din (Gıyas-ed-din olacak) Keyhüsrev eyyamında bina olunmuş fi tarih 637)

Bunun altında şunlar yazılıdır :

(Medrese olmaktan rep olunup şartı vâkıf mucebince zâviye olmak ferman olunup eslehı evlâdına meşrut olmağın Kamerşah nam hatun ile oğlu Mehmed berat-i hümayun ile mutasarrıftırlar. Tarihi berat-ı hümayun sene 964.)

Bunun üstünde şunlar okunur :

(Vakf-ı şerif-i mezburun murur-i eyyam ile ve Tedavül-i eyâdi ile vakfiyesi zâyi olmağın yedlerinde mevcud suret Defterhaneye kaydolundu)

Bu defter-i hâkanî sureti bize medresenin 637 H. 1239 M. yılında yapıldığını ve mâmurenin vakfiyesinin kaybolduğunu, bütün muamelenin ellerindeki kayd-ı hâkani suretine dayanılarak yapıldığını öğretmektedir. Bizim kanaatımızca kayd-i hâkanî suretini ilk çıkaran zat asıl defteri iyi okuyamamıştır. Bu yüzden yanlışlıklar ve mânasızlıklar devam edip durmuştur.

Vakıf sahibinin adı Tac-i vezirî Mehmed’dir. Bu mezar taşından alınmıştır. Diğerleri vakfiyenin, vakfiye suretinin ve defter-i hâkanî kaydının iyi okunamamasmdan doğmuş yanlış adlardır.

KONYA kalesinin SİLLE tarafına kuzeye açılan ERTAŞ KAPISI harici KonyalIların yazlık eğlence yerleri ve mesireleri idi. Burada pazar da kurulurdu.

KONYA Vakıflar Müdürlüğündeki 1 numaralı evkaf defterinin 161 nci sahifesinde gördüğümüz 1149 H. tarihli bir hüccetten öğrendiğimize göre halk buralarda çok toplandıkları için ziraata mâni oluyorlarmış.

TAC~I VEZİRÎ türbedarlığının zaman zaman Sadr-ed-din’i Konevî evlâdına verildiği görülmektedir. Sadr-ed-dini Konevî mütevellisinde gördüğüm 1229 H. 1913 M. tarihli tecdid edilmiş bir berattan öğrendiğimiza göre TAC-I VEZİRÎ TÜRBESİ türbedarlık nısıf hissesi Konevî evlâdından Hafız Seyid Abdullah’a aittir.

Tac-i Vezirl’nin medrese ve türbesi yanında bir de mescidi bulnnduğu-nu arşiv vesikalarından öğreniyoruz. Vâkıf bunun içinde ayrıca gelirler vakfetmiştir.

Medrese, mescid bırakan ve tetkik ettiğimiz türbede gömülü bulunan zatın kim olduğu hakkında muasır kaynaklarda kandırıcı malûmat bulamıyoruz. Medrese 637 H. tarihinde II. Keyhüsrev zamanında yapılmıştır. İbn-İ Bibi bu tarihlerde yaşayan bir Tac ed-din adı veriyor. Bunun Kadı Şeref-ed-din’in oğlu Pervane Tac-od-din olması ihtimali hatıra geliyor. Sa’d-ed-din Köpek; bunun bir çalgıcı kızı ile nikâhsız yaşadığını ve Selçuk hanedanının kadınlarına ve kızlarına da el uzatabileceğini bir içki âleminde Sultana söyliyerek onun idâm edilebileceği hakkında bir ferman almıştı. Tac-ed-din çok yakışıklı bir adamdı. İdam fermanını alınca Köpek; ANKARA’ya geldi. Tac-de-din orada idi. Tevkif ettirdi ve göbeğine kadar toprağa gömdürerek recmetmek, taşlatmak suretile öldürttü. Fakat bu Tac-ed-din 635 H. 1237 M. yılından evvel idam edilmişti. Halbuki medrese bu tarihten iki sene sonra yapılmıştır. Eflâkî dede (ARİFLERİN MENKIBELERİ) nde bir Vezir Tac-ed-din’in oğullarından bahseder. Fakat isimlerini vermez. İsimlerini de verse idi bizi aydınlığa götüremiyecekti. Yeni ve kandırıcı vesika buluncaya kadar Vezir Tac-ed-din Mehmed’in hüviyeti bilinmezlik perdesinin arkasında kalacaktır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mersin eskort -
deneme bonusu
- deneme bonusu veren siteler - Goley90 Giriş - youtube beğeni satın al - buy youtube likes - istanbul escorts - beşiktaş escort - beylikdüzü escort - postegro - deneme bonusu veren siteler - deneme bonusu veren siteler - istanbul escort - Baywin Giriş - deneme bonusu veren siteler - deneme bonusu veren siteler - bonusu veren siteler - sahabet güncel adres - onwin kayıt