Peygamberimizin Namaz İle İlgili Hadisleri

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’den Namaz ile ilgili nakledilen hadis-i şerifler.

    • Namaz bir nurdur, sadaka bir burhandır, sabır bir ışıktır…” (Müslim, Tahâret, 1)
    • Ebû Katâde (r.a.) şöyle diyor: “Resûlullah bize bir hutbe irad etti ve şöyle buyurdu: ‘…Bilin ki! Uykudan dolayı (namazı kılamamak) bir kusur değildir. Esas kusur, ancak diğer namazın vakti gelinceye kadar namazını kılmayan kimsenin davranışıdır. Buna göre kim (uyuyup kalır da) namazını kılamazsa uyandığı zaman o namazı kılsın! Ertesi gün o namazı vaktinde kılsın!’” (Müslim, Mesâcid, 311)
  • “Sabah namazını kılan kimse Allah’ın himayesindedir. Dikkat et, ey Ademoğlu! Allah, bizzat himayesinde olan bir konuda seni sorguya çekmesin.” (Müslim, Mesâcid 261-262)
  • Namazı ayakta kıl, buna gücün yetmezse oturarak kıl, buna da gücün yetmezse yan üstü yatarak kıl.” (Buhârî, Taksîru’s-Salât, 19)
  • Resûlullah’ın (s.a.v.) süvarisi Ebû Katâde el-Ensârî’nin (r.a.) naklettiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Sizden, sabah namazının (sünnet olan) iki rekâtını devamlı kılmakta olanlar, o ikisini (kazaya kaldığında da) kılsın.” (Ebû Dâvûd, Salât, 11)
  • “Bir Müslüman, farz namazın vakti geldiğinde güzelce abdest alır, huşû içinde ve rükûunu da tam yaparak namazını kılarsa, büyük günah işlemedikçe, bu namaz önceki günahlarına keffâret olur. Bu her zaman böyledir.” (Müslim, Tahâret 7)
  • Resûlullah (s.a.s.), kızı Zeyneb ile Ebu’l-Âs b. Rebî’den olan (kız torunu) Ümâme kucağında olduğu hâlde namaz kılardı. Ayağa kalktığı zaman onu kucağına alır, secdeye vardığında bırakırdı. (Müslim, Mesâcid, 41; Buhârî, Salât, 106)
  • Enes b. Mâlik’in (r.a.) naklettiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
    “Kim bir namazı unutursa onu hatırladığında kılsın. Zira onun kefareti ancak budur…” (Buhârî, Mevâkîtü’s-salât, 37; M1566 Müslim, Mesâcid, 314)
  • “Büyük günahlardan kaçınıldığı müddetçe, beş vakit namaz ile iki cuma, aralarında işlenen küçük günahlara keffârettir.” (Müslim, Tahâret 14)
  • “Kim hiçbir ortağı olmayan, tek olan Allah’a ihlâsla ibadet ederek, namazı dosdoğru kılarak, zekâtı vererek dünyadan ayrılırsa, Allah kendisinden razı olduğu hâlde ölmüş olur.” (İbn Mâce, Sünnet, 9)
  • Velîd b. Ayzâr (r.a.), Ebû Amr eş-Şeybânî’nin (r.a.), Abdullah’ın (r.a.) evini göstererek şöyle dediğini işitmiştir: Bana şu evin sahibi Abdullah b. Mesut şöyle dedi: “Resûlullah’a, ‘Allah katında en güzel amel hangisidir?’ diye sordum. ‘Vaktinde kılınan namaz.’ buyurdu. ‘Sonra hangisidir?’ dedim, ‘Sonra, anne babaya iyilik yapmak.’ buyurdu. ‘Sonra hangisidir?’ deyince, ‘Sonra, Allah yolunda cihad etmek.’ buyurdu.” (Müslim, Îmân, 139; Buhârî, Edeb, 1)
  • “Cennetin anahtarı namaz, namazın anahtarı ise abdesttir.” (Taberani, el-Mu’cemü’l-Evsat, 5/186, hadis no: 4361)
  • “Birinizin kapısının önünden bir nehir geçse ve onda her gün beş defa yıkansa, bu o kimsenin kirinden bir şey bırakır mı, ne dersiniz?” Sahâbîler, “Onun kirinden hiçbir şey bırakmaz.” demişler, bunun üzerine Resûlullah, “İşte beş vakit namaz da böyledir! Allah onlarla günahları yok eder.” buyurmuştur. (Buhârî, Mevâkîtü’s-Salât, 6)
  • Ukbe b. Âmir el-Cühenî (r.a.) şöyle demiştir: Üç vakit vardır ki, Resûlullah o vakitlerde namaz kılmamızı ve cenazelerimizi defnetmemizi bize yasaklardı: Güneşin doğmaya başlamasından yükselmesine kadar; güneş tam gökyüzünün ortasında iken (batıya) meyledinceye kadar; bir de batmaya başlamasından itibaren batıncaya kadar.” (Müslim, Müsâfirîn, 293)
  • “Ne dersiniz? Birinizin kapısının önünde bir nehir olsa da o kimse her gün bu nehirde beş defa yıkansa, kirinden bir şey kalır mı? Beş vakit namaz işte bunun gibidir. Allah beş vakit namazla günahları silip yok eder.” (Buhârî, Mevâkît 6; Müslim, Mesâcid 283)
  • “Bir adam Hz. Peygamber’e (s.a.s.), ‘Amellerin / İbadetlerin en faziletlisi hangisidir?’ diye sordu. Peygamber Efendimiz, ‘Vaktinde kılınan namazdır.’ buyurdu.” (Buhârî, Tevhîd, 48)
  • Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: İnanarak ve sevabını Allah’tan umarak Ramazan orucunu tutan kimsenin geçmiş günahları bağışlanır. İnanarak ve sevabını Allah’tan umarak Kadir gecesini ihya eden kimsenin de geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhârî, Fadlü leyleti’l-kadr, 1)
  • “İnsanlar ezan okumanın ve namazda birinci safta bulunmanın ne kadar faziletli olduğunu bilselerdi, sonra bunları yapabilmek için kur’a çekmek zorunda kalsalardı kur’a çekerlerdi. Şayet camide cemaate erken yetişmenin ne kadar faziletli olduğunu bilselerdi, birbirleriyle yarışa girerlerdi. Eğer yatsı namazı ile sabah namazındaki fazileti bilselerdi, emekleyerek ve sürünerek de olsa bu iki namaza gelirlerdi.” (Buhârî, Ezân 9, 32, Şehâdât 30; Müslim, Salât 129)
  • “İkindi namazını kaçıran kimse, sanki ailesini ve malını yitirmiş gibidir.” (Buhârî, Mevâkîtü’s-Salât, 14; Müslim, Mesâcid, 200)
  • Zeyd b. Sâbit’ten (r.a.) rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) (teravih namazını mescitte kılmakta ısrarcı olanlara) şöyle buyurmuştur
    Ey insanlar! Sizin bu namaz konusundaki ısrarlı tutumunuzu gördüm ve onun size farz kılınmasından endişe duydum. Şayet farz kılınsa eda etmekte zorlanacaktınız. Siz bu namazı evlerinizde kılın. Çünkü kişinin farz namaz dışında kıldığı en faziletli namaz, evinde kıldığı namazdır.” (Buhârî, İ’tisâm, 3)
  • “Münafıklara en ağır gelen namaz, yatsı ile sabah namazını cemaatle kılmaktır. Bunlardaki ecri bilen, sürünerek de olsa, cemaate gelir.” [Buhârî, Ezân 29, Husûmât 5, Ahkâm 52; Müslim, Mesâcid 252, (651); Muvatta, Salâtu’l-Cemâ’a 3, (1, 129-130); Ebû Dâvud, Salât 47, (548, 549); Tirmizî, Salât 162, (217); Nesâî, İmâmet 49, (2, 107)].
  • “Kim bir namazı unutursa onu hatırladığında kılsın. Zira onun kefareti ancak budur …” (Buhârî, Mevâkîtü’s-Salât, 37; Müslim, Mesâcid, 314)
  • Ebû Seleme b. Abdurrahman (r.a.), Hz. Âişe’ye (r.a.), “Resûlullah’ın Ramazan’da kıldığı namazlar nasıldı?” diye sordu. O da şöyle cevap verdi: “Resûlullah Ramazan’da da Ramazan dışındaki gecelerde de on bir rekâttan fazla namaz kılmazdı. Önce dört rekât kılardı ki o rekâtların güzelliğini ve uzunluğunu sorma! Sonra dört rekât daha kılardı. Bunların da güzelliğini ve uzunluğunu sorma! Sonra da üç rekât (vitir namazı) kılardı…” (Buhârî, Salâtü’t-terâvîh, 1; Müslim, Müsâfirîn, 125)
  • “Yatsı namazını cemaatle kılan, gecenin yarısını, sabahı da cemaatle kılan, gecenin tamamını ibâdetle geçirmiş sayılır.” (Ebû Davûd, Salat, 45)
  • “(Farz) namazını (bilerek) geçiren kimse, ailesini ve malını kaybetmiş gibidir.” (İbn Hanbel, V, 429)
  • Ebû Saîd ve Ebû Hüreyre’den (r.a.) nakledildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Bir kimse geceleyin hanımını uyandırır da ikisi de namaz kılarsa veya birlikte iki rekât namaz kılarlarsa zâkirîn ve zâkirâtın (Allah’ı çokça anan erkekler ve hanımların) arasına yazılırlar.” (Ebû Dâvûd, Tatavvu’, 18)
  • “Kul namaza durduğunda, bütün günahları getirilir. Başı ve omuzları üzerine konulur. Rüku ve secdeye gittikçe dökülür, o insandan ayrılır.” (Taberânî, el-Mu’cemu’s-Sağîr, hadis no: 794)
  • “En kötü hırsızlık namazdan çalmadır.” (Muvatta’, Kasru’s-Salât, 23)
  • Abdullah b. Şakîk (r.a.) anlatıyor: “Âişe’ye, Resûlullah’ın nafile namazlarını sordum. Şöyle dedi: ‘Resûlullah benim evimde öğleden evvel dört rekât (nafile namaz) kılar, sonra (mescide) çıkarak insanlara namaz kıldırır, ardından gelir ve iki rekât (nafile daha) kılardı. Cemaate akşam namazını kıldırır, sonra (benim evime) gelir, iki rekât nafile kılardı. Cemaate yatsıyı kıldırır ve yine benim evime gelir, iki rekât (nafile) kılardı. Geceleyin vitirle beraber olmak üzere dokuz rekât namaz kılardı…’” (Müslim, Müsâfirîn, 105; Ebû Dâvûd, Tatavvu’, 1)
  • “İstikamet üzere olun. Bunu tam başaramayacaksınız. O halde en hayırlı ameliniz namazdır. Kamil müminden başkası iyi abdest almaya ve abdestli kalmaya özen gösteremez.” (İbni Mâce, Tahare: 4; Muvatta, Tahare: 36; Müsned, 5/363)
  • “Bazen uzun (bir kıraat ile) kıldırmak niyetiyle namaza dururum da bir çocuğun ağlamasını işitir ve annesine sıkıntı vermek istemediğim için namazımı kısa tutarım.” (Buhârî, Ezân, 65)
  • Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivayet edildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
    “Allah şöyle buyurdu: ‘Kim benim bir velî kuluma (dostuma) düşmanlık ederse, ben de ona harp ilân ederim. Kulum, kendisine farz kıldığım şeylerden daha sevimli bir şeyle bana yaklaşamaz. Kulum nafile ibadetlerle de bana yaklaşmaya devam eder, ta ki ben onu severim. (Sevince de) artık onun işiten kulağı, gören gözü, tutan eli, yürüyen ayağı olurum. Benden isterse muhakkak ona (istediğini) veririm. Bana sığınırsa muhakkak onu korur ve kollarım…’” (Buhârî, Rikâk, 38)
  • “Namaz kılmayanın dini sağlam değildir. Dinde namazın yeri, vücutta başın yeri gibidir.” (Taberânî, el-Mu’cemu’s-Sağîr, hadis no: 107)
  • Avf b. Mâlik el-Eşcaî (r.a.) anlatıyor: “Hz. Peygamber’in bir cenaze için namaz kılarken şöyle dua ettiğini işittim: ‘Allah’ım! Onu bağışla, ona acı ve onu affet, ona afiyet ver, vardığı yerde ona ikramda bulun, yerini (kabrini) geniş eyle. Onu su, kar ve dolu ile yıka. Beyaz elbisenin kirden arınması gibi onu hatalarından arındır. Ona bu dünyadaki evinden daha hayırlı bir ev, ailesinden daha hayırlı bir aile, eşinden daha hayırlı bir eş ver. Onu kabir imtihanından ve cehennem azabından koru.’” (Müslim, Cenâiz, 86)
  • Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivayet edildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “(Kıyamet günü) kulun ilk hesaba çekileceği şey namazıdır. Eğer bunu tam olarak yapmışsa (ne âlâ!) Ama (farz namazları tamam) değilse Yüce Allah, ‘Kulumun nafilelerine bakın.’ buyurur. Eğer nafile namazı bulunursa, ‘Onunla farzları tamamlayın.’ buyurur.” (Nesâî, Salât, 9)

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mersin eskort -
deneme bonusu
- deneme bonusu veren siteler - Goley90 Giriş - youtube beğeni satın al - buy youtube likes - istanbul escorts - beşiktaş escort - beylikdüzü escort - postegro - deneme bonusu veren siteler - deneme bonusu veren siteler - istanbul escort - Baywin Giriş - bonusu veren siteler - sahabet güncel adres - onwin kayıt - Aviator oyna - izle porno