HOCA HASAN MESCİDİ

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

BEY HEKİM MAHALLESÎ’nde Alâeddinden Sadreddin-i Konevîye giden Meram şosesinin solunda (247) numaralı sokağın başındadır.Mâbed ve minâresi temamen tuğla ile yapılmıştır. Tuğlaları asırlardan beri kar, don, yağmur ve fırtınaya bir mermer mukavemetiyle dayanmıştır. Selçuk devrinin boz renkli tuğlalarının; konya taşlarının hepsinden daha ziyde dayanaklı olduğunu bir çok örneklerinden öğreniyoruz. Mâbed; Sırçalı, Başarabey, Zenburî, Beyhekim mescidleri tipindedir. Minâresi son cemaat yerinin solundadır. Minârenin sağında iki kubbeli bir ravak vardı.

Bu kubbeler Sırçalı, Başarabey, Zenburî ve Beyhekim mescidlerinin revakları gibi yıkılmıştır. Minâre gerek plânı ve gerekse inşa tarzı itibariyle Selçuk sanatının en muvaffak eserlerinden biri olarak alınabilir. Minâreye birer uçlarıkütleşmiş yıldız şeklinde bir pılâıı tatbik edilmiştir. Minârenin alt kısmı taş, üstü tuğladır. Burada daha eski bir mimarî eserin enkazından alınmış ve üstünde çift isvastika kabartması bulunan bir taş da kullanılmıştır. Minârenin cadde üzerindeki yüzünde bir kitabe vardı. Bu kitabe vaktiyle düşmüş ve gaip olmuştur.

Minârenin alt kısmı dört köşeden yıldız şekline geçerken geniş bir sıra çini ile süslü idi. Şimdi bu çinilerin yalnız hazin izleri kalmıştır. Minâre; mâbedle mütenasip ve ahenkli olması için kalınca yapılmıştır. Şerefe altları konsül halinde erkek ve dişi istalaktilerle süslüdür, istelaktit yapraklarında mor, mavi, koyu mavi renkli çiniler kullanılmıştır. Bu çiniler arasında sekizer şualı yıldız şekilleri vardır.

Şerefe altını kuşak halinde saran çinilerin de izlerini açıkça görüyoruz. Minâreden mâbedin kubbesine de alttan bir kapı açılıyor. MinârenİD külâhm-dan şerefe altına kadar batısı yıkıldığı için vaktiyle tamir edilmiştir. Tamir esnasında şerefe altının istelaktitleri gibi şerefe üstünün de süsleri yapılamamıştır. Minârenin şerefe kapısı doğu tarafına açılmaktadır. Hatuniye mescidinin minâre kapısı da böyledir. Bundan şöyle bir mâna çıkarmak isteyenler vardır : Sur içindeki minâreler aynı zamanda birer tarassut kulesi halinde kullanıldıkları için Selçuklular minâre kapılarının, kıble tarafına açılma teamülüne uymamışlardır. Bu pek uzak bir ihtimal olmamakla beraber yalnız tarassut maksadından doğmadığına da işaret etmek isteriz.

Bunda minârenin inşa tarzını ve son merdiven ayağının aldığı şeklin ve tamir zaruretlerinden doğan vaziyetlerin de hesaba katılmış olması lâzımdır. Hoca Haşan minâre-sinin kapısı evvelce kıbleye doğru idi. Tamir esnasında yönü batıya çevrilmiş ve üstüne de ardıç hatıl konulmuştur. Minârenin şerefeden üst kısmı dilimli ve oluklu bir hâlde yapılmış ve yer yer çinilerle süslenmişti. Minârenin iki şerefeli olduğu hakkındaki rivayeti kabul edemeyiz. Kubbe alçak olduğu için iki şerefeli minâre insicamı bozardı. Bu şaheseri yaratan mimarın selim zevki buna manidir. Mâbedin kapısı minârenin kapısı önünden açılır. Tek ve sağır kubbelidir. Dört köşesindeki kubbe kasnakları iste-laktitsizdir. Kıble tarafına üç, sağ ve soluna da ikişerden dört pencere açılır. Kubbesinin üstünde çıkıntı halinde süsler vardır. Mihrabında çini yoktur.

Mâbedin kitabesi gayıp olduğu için yapıldığı tarihi kesin olarak tespit edemiyoruz. Bu civarda Kapı Çeşmesi üzerinde 613 tarihli Konyalı Mesud zadeye ait bir mescid kitabesi görüyoruz. Kitabede asıl vâkıfın ve bâninin adı kazınmış ve son harfleri kalmıştır. Kalan harfler Haşan adının son harflerine hiç de benzemediği için bu mescide ait olduğunu iddia edemeyiz. Sadr-ed-din-İ Konevî KONYA’ya geldiği zaman kapu çeşmesi çivarında birmescidde imamlık yapmıştı. İmamlık yaptığı mescidin kapı dışında bulunmuş olması daha kuvvetli bir ihtimal olduğu için bu mescide O şerefi izafe edemiyoruz.

Mâbedin son cemaat yerinde âdi sandukalı bir de mezar vardı. Burada mabedin banisinin yattığı söylenirdi. Şimdi bu mezardan ve taşından da eser Almamıştır. Bu mescid bu güne kadar sağlam geldiği için Fâtih adına KONYA evkafı tesbit edilirken de ibadete açık bulunmuş olacağından Fâtih ve ondan sonraki II. Bayezid ve III. Murad defterlerinde yer alacağında hiç şüphe yoktur. Fâtih devrinde KONYA’da bir (Köle Haşan mescidi) vardır. Köhne Bedestende dükkânlar, Bey bağı civarında bir tarla ve Hoca Fakıh yanında bir de Kervansaray bunun evkafı arasındadır. II. Bayezid defterinde bir HACI HAŞAN DÂR-ÜL-HUFFAZ’ı vardır. Mütevelliliği Hacı Haşanın kızı Handî paşa hatun’da iken vefatı üzerine evlâdından Süleyman ve Selimşah ve Seyyidî hatun’a geçmiştir. Külâhçılar içinde vakıf dükkânları vardır. III. Murad defterinde de bu dâr-ül-huffaz’ı Fâtih tahririnden bir az evvel Hacı Haşanın kızı Handı Paşa hatun sağ olduğu için Selçuk devrine ait olan bu mescidi bu hatunun babası Hacı Hasan’a nisbet etmiye imkân göremiyoruz. Hem de binada dâr-ül-huffaz karekteri yoktur.

906 H.g 1500 M. tarihli İ li Bayezid defterinde KAYSERÎ’de bir HOCA HAŞAN MEDRESESİ buluyoruz. DEVECİ HAMAMI’nın yanında bulunan bu medrese yıkılmıştır. Şimdi KAYSERİ müzesinde bulunan bir kitabeye göre medrese II. Kiliç-arslafr’m oğlu Sultan Şah zamanında 589 H.

1193 M. yılında Haşan ibn-i Ebubekir tarafından yaptırılmıştı. Kutb-üd-din Melikşah KAYSERİ’yi muhasara ederek biraderi Sultan Şah’ı öldürdükten sonra onun büyük emiri Haşanı da öldürterek cesedini köpeklerinin önüne attırmıştı. Halk çok sevdikleri Haşanın bu feci âkibetine itiraz ettikleri için Melik Şah kendisini medresesi içerisine gömdürmüştü. Halil Ethem Bu Haşan hakkında şöyle bir mütalâa yürütmüştür:

«Konyadaki Akyokuş mahallesinde tarz-ı mimarîsi şayan-ı dikkat harap bir câmi vardır.« Buna (Hoca Haşan câmii) tesmiye olunur. Kitabesi olmadığı gibi evkafça kaydı dahi yoktur. Belki aynı zatin asarmdandır.»

Ben de bu tahmine iştİrâk ediyorum. Fâtih devrinde adı geçen KÖLE HAŞAN MESCİD‘nin bu mescid olması çok muhtemeldir. Halk terbiyesi hayır sevenlere böyle şöhretleri yakıştırmadıkları meselâ İSTANBUL‘daki (Öküz Mehmed paşa mescidine) (Öksüz Mehmed paşa mescidi) dediklerigibi (KÖLE)yi HOCA’ya çevirmiş olabilirler. 618 H. de ölen Hoca Fakıh’ın mâmuresi yapılırken karşısındaki KÖLE HAŞAN KERVANSARAYA vardı, halâ da vardır.

Şu halde HOCA HAŞAN MESCİDİ; KONYA‘nın belki de ayakta kalarak bize kadar gelebilen en eski Selçuk eserlerinden birisidir. İyi muhafaza etmemiz lâzımdır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mersin eskort -
deneme bonusu
- deneme bonusu veren siteler - Goley90 Giriş - youtube beğeni satın al - buy youtube likes - istanbul escorts - beşiktaş escort - beylikdüzü escort - postegro - deneme bonusu veren siteler - deneme bonusu veren siteler - istanbul escort - Baywin Giriş - bonusu veren siteler - sahabet güncel adres - onwin kayıt - Aviator oyna